Bazı kişilerin neden yurtdışına çıktığını anlamıyorum. Halbuki kalsalarmış burada el üstünde tutulup, istedikleri koltuğa oturtulurlarmış.

Ne Ahmet Altan olabildiler, ne de içlerinden bir Ahmet Altan çıkarabildiler. O yüzden Ahmet Altan'ın sadece ismi dahi delirtmeye yetiyor çapsızları...

Bu ülkede her şey şaka gibi. Mafya babası dürüst gazeteci arar, siyasetçi dürüst savcı arar. Vatandaş hepsinin dürüstünü arar. Hep beraber dürüst insan ararlar, yerlerini de bilirler ama kaybettikleri yere bakmazlar. Çünkü işlerine gelmez, çünkü hiç biri dürüst olanı sevmez...

Diyecek o kadar söz, kuracak o kadar cümle var ki... Ama değmezsin... Ancak şu kadarını bil, Baransu gazetecidir, senin ne olduğunun özeti ise aşağıdadır...

Bu zamanda her eve bir avukat lazım... Artık bizim evde de bir tane var.

3 gün ekran karartmaya öfkelenip kızanlar, yüzlerce gazeteci hapse atılırken ya susuyor, ya içten içe sevinç çığlıkları atıyor ya da tahliye olan gazetecilerin tekrar hapse girmesi için kampanya düzenliyordu. Sıranın size gelmeyeceğini mi sanıyordunuz? Aptallığınıza yanın...

Sözcü, hangi açıdan bakarsanız bakın Akit’in ikiz kardeşidir…

Kendi hakkını savunmaktan aciz muhalefet partilerinden, sizin hakkınızı savunmasını beklemek aptallık değilse bile ahmaklıktır...

2023 kurtulmak istediklerinizden kurtulduğunuz, kavuşmak istediklerinize ise kavuştuğunuz bir yıl olsun...

Görüntülere, haberlere yürek dayanmıyor. Allah bu büyük felaketten etkilenen herkesin yardımcısı olsun.

İlk turdaki 3 aylık seçim sürecini İnce'yi tartışarak, ikinci turdaki en kritik 15 günlük süreyi de Oğan'ı tartışarak geçiren bir muhalefet... Arkasındaki akıl ile akıllanmayan akılsızlığı kutlamak lazım...

Bir gün dahi içerde kalmanın ne demek olduğunu bilmeyen, 1 günün dahi hem içerdeki, hem de ailesi için ne kadar uzun olduğunu kavrayamayanların, binlerce kilometre ötede olmanın rahatlığıyla bu kişiler üzerinden ahkam kesip akıl vermesi, dayanılması zor bir ıstırap…

Yüklerinizden kurtulun; Sizi kandıranlardan, sizi kullananlardan, sizi aldatanlardan, kene gibi sırtınıza yapışanlardan, ödeyemedikleri bedeli size ödetenlerden, varlıklarını varlığınıza borçlu olup, yokluğunuzda bir hiç olanlardan kurtulun. Kurtulun yüklerinizden...

Bomboş bir dosya, 2 kez tutuklama, 2 kez tahliye, 7.5 yıl ceza, 4 yıl hapis, 1 AYM kararı, 1 Yargıtaydan bozma kararı… Ve bugün de AİHM’den hak ihlali kararı geldi. Ama ben bugün de 8 yıldır devam eden bu davanın duruşmasındaydım. Trajikomik…

Sırf pasaportuna el konuldu diye ne ağladın be iso. Attığınız twitler yüzünden tahliyemiz engellenip 4 yıl yattık ama senin gibi ağlamadık. Tutuklandığımda ‘artık adalete hesap verirsin’ deyip, kına yakmıştın. Ülkemizin güzel adaletinden şimdi ne diye şikayet edip, ağlıyorsun?

İsmail Saymaz, 21 gazetecinin suçsuz olduğu anlaşılıp tahliye edildiği gün, twiterdan kampanya yaparak tekrar tutuklanmalarına ve yıllarca içeride yatmalarına neden olan biridir. Buna Gazeteci mi yoksa başka bir şey mi denir tekrar düşün istersen.

İso bugün de ağlamış! Gizlilik kararı nedeniyle dosyasına ulaşamamış. Tarihte eşi görülmemiş bir hukuksuzlukla karşı karşıyaymış. Bize aklan da gel dediğin hukukla tanışmışsın ama korkma İso,suçun yoksa bişey olmaz. Şaka şaka; bişey oluyor, derdini anlatana kadar 4 yıl geçiyor.

Herkesin bayramını kutlarım. Oruç tutmayı sadece aç kalmak zannedenler hariç tabii. Çünkü onların kutlayacak bir bayramları olduğunu düşünmüyorum.