Düşlerini şiire dök dediklerinden beri
Şu titreyen ellerimle yaktım her gece
Üşüyen sokakların sisli kandillerini..
Vazgeçmeyenlerin semtinde
Sarhoşların isyan saatlerinde
Yandım durdum bir sen üşüme diye...
Ali Özen
İzmir gecelerinin bekçisi
Ey benim uzaklara mülteci yüreğim,
Hasretin değirmeninde
Koca bir ömrü öğüttüğün
Kör kuyularda ömür çürüttüğün yetmez mi?
Gitti diye kurumadı nehirler,
Bak yine elmaya durdu dallar...
Mezarda bile çiçek verirken topraklar,
Dört mevsim yaprak döktüğün yetmez mi?
Ali Özen
İGB
DİLİMİZ! dedi çocuk en güçlü yerimiz,
Acı tatlı soğuk sıcak her şeye dayanıyor
MİDEMİZ! dedi genç neleri hazmediyor
YÜREĞİMİZ! dedi, saçları ağarmış kadın
Şu kısacık ömre ne hüsranlar sığdırıyor
Ali Özen
İzmir gecelerinin bekçisi
Kadın solmuş bir çiçekti
Kuruyup gidecekti
Adam onu yüreğine ekti
Yüreğinde yesertecekti
Her zerresini ciğerine çekti
Sonra her şey geçecekti
Acıydı belki ama gerçekti
İyileşen her kuş gibi uçup gidecekti
Ali Özen
İzmir gecelerinin bekçisi
Senin adını fısıldayan rüzgar
Kökünden sarsarken palmiyeleri,
Yosmalar adımlıyor şimdi
Şiir emzirdiğimiz caddeleri..
Şu tütünden sararmış ellerim
Kıyısında aşklar gömülü şehirde,
Sonu hayra çıkmayan düşleri
Uykusuz gecelere gömüyor şimdi..
Ali Özen
İzmir gecelerinin bekçisi
Hadi gel göğsümdeki nefesim
Gel hadi yaşama hevesim
Ellerini tutup yüzünü sevesim geldi
Sen gel ki baharlar gelsin
İğde ağaçları çiçek versin
O mis kokunu içime çekesim geldi
Ali Özen
İzmir gecelerinin bekçisi