“Cumhuriyet” herkesin içini kendi kafasına göre dolduracağı belirsiz bir kavram değil. Kimi Cumhuriyet derken Kemalizmi, kimi 12 Eylül’ü veya 1950’den beri ülkeyi yöneten sağ iktidarları kastediyor, kimi neyi kastettiğini bile bilmiyor. Önce şu tarihin “hıyrını” görebilsek keşke.

20 yıl kadar önce Türkiye AB’ye girmiş gibi muazzam kutlamalar yapılmıştı. Bugünler o günleri hatırlatıyor.

📢 SÖYLEŞİ Sosyalist Kültür ile ortak düzenleyicisi olduğumuz, Prof.Dr.Gökhan Atılgan'ın konuşmacı olarak katılacağı "Behice Boran'dan Günümüze:Türkiye'de Sosyalist Mücadele ve Kitlesel Hareketlerin Geleceği" söyleşimize tüm dostlarımız davetlidir 🗓️ 17 Mayıs Cumartesi 🕟 16.30

Şu anda hemen hemen herkes aklındaki fanteziyi gerekçelendirmeye, o fanteziden hareketle ne kadar doğru şeyler söylediğini hem kendine hem de diğer insanlara kabul ettirmeye çalışıyor. Az rastlanan, aklı selim bir değerlendirme için bakınız:

Cem Eroğul Hocamızın Marx'ın 18 Brumaire'i üstüne çok önemli bir makalesi Socialism and Democracy'de yayınlandı Makale Marx'ın kuramsal çerçevesini belirli bir tarihi olaya nasıl uyguladığının ve diyalektik yönteminin olağanüstü güzellikte bir incelemesi tandfonline.com/doi/full/10.10…

Bilim ve Gelecek'in Haziran sayısı. Yine zengin bir içerikle...

Konudan bağımsız olarak tarihsel olan gerçek şu ki Türkiye demokratik bir toplum olma şansını Rusya’ya benzeyerek falan değil ABD çizgisine girdikçe yitirdi. Yakın tarihimizin en önemli dersi belki de budur ama genelde aksi propaganda edilir.

Tarihteki tüm filozoflar “tarhana çorbası” yapan yoksulların sırtından geçinerek felsefe yapmıştır ama. Saf düşün insanı olmak o kadar da matah bir şey olmayabilir.

Trafiği olmayan bir şehrin yaşam kalitesini ne kadar yükselteceğini görmek isteyenler şu günlerde Ankara’da araç kullanabilirler.

📢Sevgili okurlarımız, size bir sürprizimiz var: Hesabımızı takibe alan ve bu gönderiyi RT eden 5 okurumuza en yeni kitabımız Ve Çeliğe Su Verildi'yi hediye ediyoruz. yordamkitap.com/ve-celige-su-v… Çekiliş sonucunu 15 Haziran Pazar akşamı duyuracağız.

İsrail İran’a saldırırken demokrasi ve insan haklarından bahsedenler Ortadoğu’daki emperyalist işgal ve savaşların açık destekçileridir. Artık yazmak bile zul geliyor ama konunun demokrasiyle bir ilgisi olmadığını herkes biliyor.

Demek İsrail’in sivil can kayıplarına dair bazı hassasiyetleri varmış. Çok ilginç.

Yeryüzünde bu manyaklıkla yarışabilecek çok az manyaklık vardır.

Ay bitmeden ve dergi tükemeden...

Libgen ve türevleri için aşağıdaki siteyi kaydedin, lazım olur: SLUM: The Shadow Library Uptime Monitor open-slum.org

Ulusal ve etnik kimlikler ile genler arasında herhangi bir bağın olmadığını, insanın kültürel ve siyasi varlığı ile biyolojik varlığının bambaşka iki şey olduğunu anlamak da anlatmak da inanılmaz zor. Bilimsel açıdan hiçbir şüphe ve zorluk yok ama siyasi açıdan tam bir kaos var.

Editörlüğünü Mehmet Bozok ve Burak Kesgin’in üstlendiği Antroposen-1 sayımız yayında. İyi okumalar dileriz. dergipark.org.tr/tr/pub/moment/…

Öyküleri onun kadar coşkuyla anlatan başka biri daha var mı acaba? Her zaman samimi, içten bir tavrı vardı edebiyatta, politikada ve gündelik hayatta. Devri daim olsun.