Ölüm kendinden önce bana yanlızlığını gönderdi.

Adaletsizliğin en büyüğü adil olmayıp.. Adil gibi görünmektir.

"İsmimi biliyorsunuz, hikâyemi değil. Yaptıklarımı duydunuz yaşadıklarımı değil."

İnsan Ne Yediyse Ağzı Onu Kokar, Ne Okuduysa da Ağzı Onu Konuşur. Hiçbir Kıyafet Zengin Bir Ruhu Gizleyemez, Hiçbir Zenginlik de Cahilliği Saklayamaz.

Karınca mahallesinde dolaşır gibi dikkatli yürü hayatında, Ne göğü incit, ne yeri...

Kendi varlığımın sesi olayım dedim Yazık ki kadındım..

Her güçlü insanın arkasında ona destek olan biri yoktur, çoğu güçlü insanın arkasından; "ona güçlü olmaktan başka bir seçenek bırakmayan bir yaşam hikayesi vardır "..

Derdini sade anlatan dertlidir... Güzel anlatan edebiyatçı, Tebessümü ile örten ise ariftir !

Hayat susarak güzel olsaydı, Ağzımı bağlar ölünceye kadar susardım. Hayata konuşarak mutlu olunsaydı, Mutluluktan bıkana kadar konuşurdum. Ama hayat öyle acımasız ki, Sustuğunda konuşmadın diye pişman eder. Konuştuğunda ise susmadın diye kahreder..

Bir hıçkırarak ağlamak çok kötüdür, bir de ağlayamayacak kadar acıya alışmış olmak..

"Anlamasan da olur. Kimse anlamasa da olur. Gerçek hürriyet budur. Ben anlıyorum. Anlatamasam da olur."

Kalbinin ağrısı arttıysa, bil ki içinden hikmet doğacak. Çünkü ALLAH, bazı kullarının kalbine önce sızı verir, sonra sır verir...

Neyin var, Neyin yok dediler... "Sitemim var. ... Kinim yok dedim "...

Banada bir mağara lazım Ashab-ı Kehf gibi sırra kadem basacağım

"Topraktan yaratıldıklarına iman ettik, kalplerinin taşlaştığına ise şahitlik..."

Çağın gürültüsünden saklandığın her yer SENİN HİRA'NDIR

Ben sana doyamadım doysun kara topraklar BABA..

En basit yalanları gözümün içine bakarak söyleyen aptallar tanıdım. İnandığımı sandılar... Bense onların kuş kadar akılları ve cahil cesaretlerine hayrandım..

“Söylenecek sözün çokluğu bazen insanı dilsiz bırakır, tıkanır kalırsınız. Haklılığın suskunluğu diğer suskunluklara benzemez..”

Milletin kızı yumurta kırmayı bilmez bizimkiler utanmasa beni askere yollayacak