🔥The 9th Round of Easy Loan, Earn $40 Reward is in progress❗️ ⏰ Promotion Period: January 15th - Feburary 15th, 2025 👉 Register now and check more details at gate.io/campaigns/358

Mazbataları verir inşallah 81 ilin belediye başkan adayı

Yalnız benim korkum geçmedi… erdoğan, ekonomide azıcık ışık görseydi; biraz daha para basabilseydi basardı ve Selçuk Bayraktar ‘u da koyardı kilosu 60 tl’lik domates kasalarının önüne, kayınçosu Berat gibi sanki? Bakalım bu ülke nasıl düze çıkacak… yine de olmayacak iş değil be🙃

Hep gülümseten o ses. O çocuklar da büyümüştür:) bol sevinçli, bol mutlu zamanları olsun.

Bir ev arkadaşım var… Hatay ile çalışan… bu STK’lar ciddi anlamda rant kaynağı belli ki. Seviyorum ama o bencillikle yaşanmaz. Deprem çantasında bile verdiği var; aldığı yok. Bir yudum su vermez bedavaya… deprem çantası ! Yav, depremde, tanımadığın insanla paylaşırsın olanı

O kafa değişmez… özü üye olduğuna ait! Kimliği ne olursa olsun, #hatay için çalışırken; deprem çantasında bile hesapçı. Keşke bu kadar kötü şeyler yaşamasaydı insanlar… keşke her şey rant olmasaydı… bunun telafisi yok sanırım.

Uzun bir süre bir iki dostum dışımda dışında insan görmek istemiyorum sanırım… deprem bölgesi stk dan beslenip, bu kadar hesapçı olmak affedilecek bir şey değil. Bir yudum suyu paylaşmaz. En acı tarafı, bundan dolayı rahatsızlık da duymaz…

Gösteri toplumu’nda, okurun dikkatine sunulan ve baskı serüvenini anlatan bölümde; ilk sayfa, son cümle: “ ben kendini düzelten biri değilim” :) benim bayram başlıyor galiba.

İnsanların yalanlarını dinlemeyi çok seviyorum. “ aa bana yalan söylüyor, bak yakaladım!” Kafası değil ama… olmak istediklerini anlattıkları için seviyorum o yalanları. Sorun; onları “yalan” olarak tanımlamam sanırım. İlla bir tanım yapmak gerekirse… e ama hayal “ de denmiyor…

Hayata seyirci kalmayı seviyorum galiba. ben oturayım böyle… arada interaktif sahneler olsun en doğalından… dialog desen var:) Ayvalık’ta göz göze geldiğin her insanla-uzun ya da kısa-illa bir diyalog var. Tam da bu cümleyi yazarken yaşadığım gibi:) bu nezaket boyumu aşar mı?

Şimdi eve gideceğim… yanardağın lavları gibi ayrımcılık fışkıracak içimizden, gülen yüzlerimizin ardından… deprem korkusuyla, kendime yaptığım işkencenin adı yok. Douglas adams, ölmeseydi; belki bu duruma “cuk” diye oturan bir isim verebilirdi. Neyse ki Woody yaşıyor.

Mutsuz muyum? Bilmiyorum. Mutlu da değilim, mutsuz da… sıkıldım sadece galiba kötü, uyanık, hep mağdur, çıkarcı akıllardan. Aristo mantığı kadar sığ mantıklar… Çok tanıdık… O kısmı düşününce mutsuzum. Neyse ki kıçını dönüp oturan mahalle köpüşü var yanımda.

9m2 kadar Ufacık bir bahçem var… biraz çapa yaptım. ot yoldum, 4 domates, 2 salatalık, 6 biber ektim; elim su topladı… hiç kolay değilmiş bu işler. Canım anneannem geliyor aklıma, bir kaç tarla arasında mekik dokuyup, tüm sebzeleri yetiştirirdi. Hep de bakımlıydı bahçeler..

yıllar önce yazdığım bir yazıda, unuttuğum bir şarkıya rastladım. yazdıklarım bana kalsın ama şarkıyı paylaşmasam olmaz. ah be fahir atakoğlu... youtu.be/jCtouTIZOkc?si…

bu aralar #6subat ile ilgili farklı videolar izliyorum. isias'ta çocuklarını kaybeden kıbrıslı ailelerin o müthiş mücadelesi ile aksu tv'nin deprem hikayeleri arasında dağlar kadar büyük bir yaklaşım farkı var. çok üzücü...

Köpek eğitimi de zor iş... Bir arkadasimizin köpeği, ismini "hayır!" saniyormus...:)

'ama yuh artık' demeden okunamayacak cümlelerde bugün: 22 yıllık iktidarımız boyunca hak yemedik :))))