Dedi ki cismin hareketi canlılığına alamet olduğu gibi ibadet için hareket de marifete alamettir.

Dedi ki Allah'la arasını düzelten kişinin Allah insanlarla arasını düzeltir.

Dedi ki zenginliği malda aradık, kanaatte bulduk. Rahatı servette aradık, az malda bulduk. Lezzetleri nimette aradık, sağlıklı bedende bulduk. Rızkı yerde aradık, gökte bulduk.

Dedi ki insanı insan yapan, yüzüne güzellik katan ve onu sevimli kılan tek şey, kalbinin güzelliğidir.

Dedi ki masiyet zillettir, taat izzettir.

Dedi ki müşahedenin yurdu mücahededir.

Dedi ki bâtılda baş olmaktansa hakta kuyruk olmayı tercih ederim.

Dedi ki başkasında görüp de nefret ettiğin şey, sana edeb olarak yeter.

Dedi ki içini dışından daha çok süsle. Dışın halkın, için ise Hakkın baktığı yerdir.

Dedi ki sana verilen Hakka yaklaştırıyorsa nimet, uzaklaştırıyorsa fitnedir.

Dedi ki vefa, ne korkun ne beklentin olmayana duyduğun vefadır.

Dedi ki bazı nimetler insan suretinde gelir.

Dedi ki gönül darlığı nefsin genişliğindendir.

Dedi ki hayret etmediğin günü ömürden düş.

Dedi ki her biten ot, bittiği yerin tercümanıdır.

Dedi ki Allah'ın kuluna verdiği en büyük izzet ona nefsinin zilletini göstermesidir.

Dedi ki hayatından daha değerli bir şeyin yoksa, hayatının da değeri yoktur.

Dedi ki Allah'ı razı etmek terk edilemeyecek, insanları razı etmek ulaşılamayacak bir gaye iken terk edilemeyeceği terk ettik, ulaşılamayacak için ömrümüzü heba ettik.

Dedi ki içimin ışığı sönmüş olduğu bir demde, elime başkalarını aydınlatmak için meşale verme Yarabbi!

Dedi ki Fahr-i Kâinat sallallahu aleyhi ve sellem mübarek ellerine kalem almadılar, çünkü şerefli vücutları tamamen kalemden ibaretti.