Having English as a second language makes you sound so funny sometimes because you’ll casually use words like elucidate but then mistake “on” with “in”
Babasız, parasız, yurt köşelerinde annesiz. Hayatı savaş meydanlarında, o bittiğinde ülke harap. Ne bir gün yüzü görmüş, ne sevdiğine kavuşmuş. Canından çok sevdiği memleketi Selanik gitmiş. Hediye olarak tüm ömrünü vermiş zaten hem de o kısa zamana birkaç ömür sığdırarak.
Bir arkadaşım böyle, kafayı kırdı yani psikolojik analizlerle. Her yaptığı hareketi psikolojik bir şeye yormaya bayılıyor. Aynı şekilde bizim yaptığımız şeyleri de psikolojiye yoruyor devamlı. İnanılmaz yorucu bi olay bu arada