🔥The 9th Round of Easy Loan, Earn $40 Reward is in progress❗️ ⏰ Promotion Period: January 15th - Feburary 15th, 2025 👉 Register now and check more details at gate.io/campaigns/358

Fakat ülkem ekonomisinde faturalar bir yerde (mesala 2 ncı elde veya 3 ncü elde) tıkanır kalır bu yerde hemen müdahale gerekir çünkü vergi kayıpları yaşanır.nasil müdahale edileceği ve çözümünü yazacağım.

Yazar kasaları önceki yazılarımda yazmıştım.ornek bir bakkala gidiyorsun ekmek alıyorsun fiş istediğinde fiste muhtelif gıda veya gıda yazıyor.fis fatura gibi resmi belge kabul ediliyor.resmi belgeye bakarak stok takibi nasıl yapılıyor;yapılamıyor.

O dakikadan sonra reel stoklara giriş yapılıyor, reel stoklar bir müddet sonra da reel muhasebe haline donusuyor. Reel muhasebe ve stoklar başka telden çalıyor resmi muhasebe ve stoklarda başka telden.bu sebeple vergi kayıplarına sebep olduğundan uygulamadan kaldırılması gerek.

20-25 sene öncesi ticari mallarda barkod uygulamasına geçildi fakat uygulama serbest olduğundan kimi tüccar uyguluyor kimisi uygulamıyor genelde mal üreten firmalar uyguluyor. Geri kalan tüccar uygulamıyor.barkod kullanımı zorunlu hale getirilmelidir.

Bunun için maliyede bir birim oluşturulmalı ve bütün üretici firmalar ürünlerinin barkod'larini bu birime vermeliler ve bilgisayarlı muhasebe programcıları bu birimle entegre çalışmalıdır, tüccarlar stok harici kesinlikle fatura kesme işlemine sistemin müsaade etmemesi gerekiyor

Böyle yapilirsa ticari mallarda ki naylon faturayı bıçakla keser gibi kesersiniz.bu kulağa hiç hoş gelmiyor liberal ekonomilerde böyle bir şey olmaz ama naylon faturada olmaz.naylon fatura ekonomimizin büyük bir sorunudur.vergi gelirlerini arttırmak için bu BİRİNCi KİLİTTİR.

2023 yılı kurumlar vergisinin bütcedeki payı %17, k.d.v.nin ise %34. Bu vergiler birbirlerine bağlı vergilerdir.ikisininde yakın oranlarda gitmesi gerekir hatta kurumlar vergisi oranının daha fazla çıkması gerekir çünkü k.d.v. ile arasında %5 fark vardır ama tam tersi.

Ben film ve ses montaj firmasında çalışırken firmamıza kasetler geliyordu,ay sonunda gelir hesabına bakıyordum ne kadar satış olduysa kasetlerin alış faturalarina bakıyordum o kadar miktarı maliyete atıyordum.normal ve ahlaki olanı budur.bu bire bir maliyet hesaplama yöntemidir.

Yanlız burada çok önemli bir sorun var.orta büyüklükte bir markette en az 20 bin çeşit ticari mal vardır her birine bire bir maliyet yapmak dönem sonlarinda (geçici vergi) mali müşavir ve yanındaki elemanlar tabir caizse kafayı yer.bu işi fatura kesilirken yapmak gerek.

Yani en az 3 bacak olan satış faturası 5'e çıkacak,bu faturada gozukmeyecek ama kayitlarda gözükecek.boylece her kes ne kadar kazanıyor da o kadar vergi verecek.vergide adalet olacak.bu da vergi arttırmada İKİNCİ KİLİTTİR.

Burada tek yapılacak şey,bizi yönetenlerin karar vermesi ve bilgisayar programcılarınin yarım sayfa kod yazmaları.baska bir şeye gerek yok.Devletin vergi geliri en az 10 katına çıkar.Şu anda bu ortalama maliyet yöntemiyle yapılıyor. ortalayip maliyenin kalesine gol atılıyor.

Pos'lar konusunda ufak bir bilgi yazimin başlarında yazmıştım,şimdi ayrıntılar;ticari işletme ile nihai tüketicinin arasının bir ayrılması gerekiyor.nihai tüketici faturanın son duragidir,ondan sonra artık hiç kimse yok.poslar çekildiğinde eğer mal veya hizmet tüketiciye

Veriliyorsa posla birlikte faturanın da otomatik çıkması gerekiyor şu andaki bazı pos cihazlarinda bu var bütün cihazlarinda bu şekilde programlanmasi gerekiyor.su andaki uygulamada fatura değilde fiş veriyor.fatura verecek.

Ticari işletmeler ise illaki cari hesap olarak çalışıyordur,borcunu birazını müşteri çeki,birazını kendi çeki, birazını da pos çekerek tüccar ödeyebilir borcunun tamamını kapatan bir tüccar yoktur.ancak alınan sipraris avansları hesabınızda takibi gerekir.

Mesela alınan siparis avanslarinin o ay içinde kapanması için yasal düzenleme yapılabilir.(Fatura keserek) Aksi halde cari hesaplar çorbaya döner.burada çok büyük vergi kaybı oluyor.bunun sebeplerini buraya yazamam. Bu,vergi gelirlerini arttırmada UCUNCU KİLİTTİR.

AK Parti'li Samsun, Ordu, Elazığ, Antalya Kaş, Rize Belediyelerinde yolsuzluklar ayyuka çıktı.! AKP'nin elindeyken Bursa, Balıkesir, Manisa, Denizli Belediyelerinde yolsuzluklar ayyuka çıkmıştı.! Melih Gökçek hakkındaki yolsuzluk iddialarını sağır sultan biliyor.! Bunların

Milletimize dökülen vergilerin Uluslararasında kabul edilen vergiler olması gerekiyor.mesela kurumlar vergisi,gelir vergisi vs.ama ülkemde öyle vergi isimleri var ki beynim duruyor.mesela poşet vergisi,ne demek poşet vergisi...damga vergisi damga vergisi ne demek.

Mesela özel iletişim vergisi ne demek..yani telefonla özel şeyler konusulunca mi bu vergi kesiliyor..yoo Alo dedin iş bitti.ister özel konuş,ister genel konuş,ister özerk konuş o vergiyi ödüyorsun Bu tür vergiler dokeceklerine haraç desinler en azından daha tutarlı.

Sn.Ozgur Ozel'in projelerini halka anlatması lazim.ornegin:Sn.Ekrem İmamoğlu belediye seçimlerinden önce,kreş açacağım dedi ve şu anda açıyor,kent lokantaların fazlalastiracagim dedi,şu anda fazlalastiriyor v.s.Sn.Kemal Kilicdaroglu'nun düştüğü hataya düşmesin.

Eşim dün gece ateşlendi. Nefes darlığı oldu. Uyuyamadı. Sabah baktım işe gidiyor. Çok hastasın gitme bugün dedim. “Kanser ameliyatı var, gitmezsem gençler zorlanır” dedi, sürünerek gitti. Demek halkı doktorlara karşı kışkırtacaksınız. Durmayın. İşletilemeyen o hantal