…saf bir içkinliğin sahibi olarak filozoflar için ateizm, doğal bir veri zannedilir…

…sufizm ya da mistisizmse “aşkın bir Tanrı”nın deneyimsel idrakinin aranmasıdır…

…yani dinle felsefe arasındaki ilişki problemi, bir içkinlik ontolojisi problemi olarak görülebilir…

…bir devrimden daha etkilisi, o devrime karşı direnişin yarattığı alt kültürün gücüdür… (P.L.B.)

Huntington’un dediğinin aksine uluslararası ilişkileri belirleyen şey ne ideolojiler ne de medeniyetler çatışmasıdır. Bütün bunları belirleyen tek şey, bunları da kapsayan teolojiden başkası değildir.

…günümüzde ülkemizde yaşananlara dair Marksçı bir tespit: Toplumsal sınıf çatışmalarında bütün kültürel semboller-ki buna dini alan da dahildir-tamamen araçsallaşır…

“Öyle görünüyor ki modernizmin yorgunluğu, komünizmin soğukluğu, özgürlüğün bıkkınlığı ve tekelci politik söylemlerin anlamsızlığı, bize artık bir dönemin sona doğru ilerlediğini gösteriyor.” (Daniel Bell)

Canım kitaplar kifayetsiz çevirmenler yüzünden idrake hiçbir yansıması olmayan paçavralara dönüşüyor. Yazık. Yazarlarına ihanet…

Kimse kimseyi kandırmasın. Felsefenin, hikmetin temel dinamiği bal gibi de akıl değil mitolojidir. Şair ile filozof, şiir, efsane, mitoloji ile felsefeyi birbirinden ayırmak zor gibi.

…sezgisel ve duygusal olan çoğu şeyin mantıksal ve kavramsal izahı, her zaman yapılamaz… (Cassirer)

…her özgün düşüncenin tahkimi, kendisine karşı güçlü bir düşmanı zorunlu olarak gerektirir…

…sorun hakikatin varolup olmaması değildir. Asıl sorun hakikat istenci için motivasyonun ne olduğu sorunudur… (P. Goodchild)

…cezalandırmada, acı vermekten kaynaklanan hazza, ahlaki içerik sonradan eklenen bir şeydir… (Nietzsche)

Adaletin en büyük vasfı, nadiren gerçekleşiyor oluşudur.

…düşünme, öncelikle kişinin kendi kendine uyguladığı bir şiddettir… (Deleuze)

…asla nihai bir doğruluk üretememeleri, çoğulcu ontolojilerin en büyük dezavantajlarındadır…

… kapitalist düzende erk, sahte simülasyonlar tarafından icra edilir. Kapitalist sistemlerde kişinin sisteme olan tam inancına aslında hiç gerek yoktur… (Goodchild)

…düşüncelerin kendilerine geçerlilik sağlayacak deneyimlere ihtiyaçları vardır… (P. Goodchild)

…belki de hayat, rahat bir koltukta istediği kitabı saatlerce sindire sindire okumaktan ibarettir…

…en günahkarlarımız bile daima içinde bir cennet umuduyla yaşar…