Kafanıza neyi takarsanız, hayatınızda onu çoğaltırsınız. Sevgiyi çoğaltın; huzursuzluk verenleri eksiltin. Az olun, öz olun, net olun!
Gerekirse çok insan kaybedin ama asla insanlığınızı kaybetmeyin..
12 saatlik bir iş gününü tamamladım. Beni bir filme alsalar gün içerisinde ne kadar iş bitirdiğime ve standardın dışına çıktığıma hayret ederler heralde. Bu uzun saatlerde hayallerime yatırım yapıyorum. Motive miyim? Her zaman! Mutlu muyum? Tartışılır.
"Etik olmayan bir ortamda, etik insan hep geriye düşer. Çünkü dürüst insanın ahlaki sınırları vardır, ama ahlaksızın hiç bir sınırı yoktur."
Anooshirvan Miandji
Her şeyin gösterişe döndüğü bu zamanlarda kendi halinde, sakince yaşayan insanları o kadar hoş buluyorum ki, kimseye kendini kanıtlama endişesi yok, ne güzel bir şeyleri aşmış olmak...
Zamanla anlıyorsunuz, insanların kavgaları sizinle değil. Gerçekleşmemiş hayalleri, kötü geçen çocuklukları ve başarılarla gizlemeye çalıştıkları yersiz özgüvenleri ile ilgili.
Kötü tavırları kişisel algılamayın...
Bizim toplumun asla vazgeçemeyeceği bir şey, dert yarıştırmak. Senin sıkıntını asla beğenmiyor, ciddiye almıyor hemen kendininkini anlatmaya başlıyor. Sana layık bir dert edinemediğim için kusura bakma dostum, hayatı kendime daha fazla zehir edip senin gözüne gireceğim söz...
Tiyatroya, konserlere gitmek, akşamüstü iki duble içmek lüks değil. Yaşadığınız kentin dışında kentler görmek, yerin dibinde olmayan evlerde kalmak lüks değil. Evde kütüphane kurmak, kitaplar, plaklar almak lüks değil. Tüm bunlar, asgari yaşam. Çünkü ölmemek, yaşamak değil..
Azıcık insan sarrafı olan biri hayatta bir nebze dahi olsa ketum olmanın faydalı olduğunu bilir. Dilden dökülen her dert, gardınız düştüğünde size karşı kullanacakları sağlam bir kozdur. O yüzden hayatta iyi geçinmek ve sevmek olduğunuz 'kendinize' iyilik yapın ve ağzınızı tutun.
Kıbrıs’ı hiç sevmeyen, Kıbrıs’a hiçbir bağ hissetmeyen, Kıbrıs’ın doğası, geleceği paramparça edilirken umrunda olmayan onbinlerce insan var bu adada yaşayan. Tek derdi kendi geleceği olan onbinlerce insan. Hükümette, kamuda, sarayda, sokakta, her yerde onlardan var..
Dostoyevski'nin bazı kitaplarını okumak bir üniversite bitirmek gibi. Yeraltından Notlar kitabında bakın ne diyor: "Duvarı yıkmaya gücüm yetmiyorsa kendimi parçalayacak değilim elbette. Ama önümde duvar var diye boyun eğmeyi de kabullenemem."
Yobazın asıl istediği dini bir yaşam biçimi değildir. Onun asıl istediği, dini bir kamuflaj olarak kullanarak hastalıklı arzularını doyuma ulaştırabileceği ve asla ceza almayacağı bir toplumsal düzendir.
Karanlığa teslim olmayacağız. Bilimsel, özgür ve laik bir eğitim için 14 Nisan'dan itibaren 18.00'de Meclis önündeyiz!
#GericiliğeGeçitYok #SokakSeniÇağırıyor #GeçitYok
Solda biat kültürü yoktur, eleştiri kültürü vardır.
Mutlaka bir açık bulunur, liderler yıpratılır ve hızlıca yok edilirler.
Sağın otokratik liderleri ise eleştiriye imkan vermedikleri için yıpranmazlar. O yüzden bu ülkeyi neredeyse 40 yıldır sağcılar yönetiyor.