🔥The 9th Round of Easy Loan, Earn $40 Reward is in progress❗️ ⏰ Promotion Period: January 15th - Feburary 15th, 2025 👉 Register now and check more details at gate.io/campaigns/358

Paul Johann Anselm Ritter von Feuerbach der ki: "İnsanın gücü sınırlıdır ama insanlık her şeyi halleder."

Ölçülülük ihlali vurgusu artık bir hissizlik yarattı, bu çok açık. Bence tutuklama özelinde esas tartışma şu sorunun somutluğunda yürütülmeli: CMK m. 101/2'ye göre tutuklama koşullarından olan adli kontrolün yetersiz kalacağı hangi gerekçeyle hangi somut delillere dayandırıldı?

Meslektaşlarıma katılıyorum ve ölçüsüzlük eleştirisi, hukuksuz tutuklamaların zayıf noktalarını kaçırıyor. 1) Çoğu durumda kuvvetli suç şüphesi yok. Haklarında dava dahi açılmaması gereken kişiler için suç işlemedikleri açık demek gerekir; bir nevi “savunma saldırıyor” savunması.

Çok mutlu oldum, çok uzun zamandır düşündüğüm şeyi Erdi hocam dile getirmiş. Ben de naçizane birkaç hususu ifade etmek isterim. Tutuklama tedbiri bir koruma tedbiridir ve diğer koruma tedbirlerinde olduğu gibi bir tehlikeyi önlemeye matuftur.

Ata güvenme, Troyalı!

Max Ernst Mayer'den küçük bir tercümem vardı, belki o işe yarayabilir, aynı eserden benzer yaklaşımı ceza hukuku özelinde ortaya koyuyor cezahukuku.org/max-ernst-maye…

X alternatif bir hukuk fakültesine dönüştü, konular biraz daha ilerlesin o zaman ceza pratiklerini üstlenebilirim 😊

Ne garip! Sınavını yaptığımız, bilinmemesini başarısızlık saydığımız, bir hafta önce derste/pratikte anlattığımız temel bilgileri hatırlatmak cesaret göstergesi veya meydan okuma sayılır oldu. İkisi de değil! Sadece bilginin kamusallaşması. Okurken de yazarken de endişelenmeyin!

“Hocaysak, eğitim ve bilim emekçisi isek, memleketin pırıl pırıl gençleri hürriyet için mücadele ediyor, bedel ödüyorsa, elbette ki sahip çıkacağız, yalnız bırakmayacağız. “

"Sabaha daha çok var ama biliyoruz ki bir sabah var."

Ceza hukuku üzerinden yayılan bu akışkan korku yeni nesil panoptizmin en bariz yansımasıdır, kamusallığın yapısal çözülüşü!

Moritz Schlick, Yaşamın Anlamı (Çev: Hayrettin Ökçesiz)...

Friedrich Schiller Thalia'nın 11. cildinde (1794) ölüm cezasına dair şöyle der: "Birini bir kötülük yaptı diye yaşayanların arasından çekip yok etmek (=yaşamına son vermek), bir meyvesi çürüdü diye bir ağacı kesmekten farksızdır."

Yaklaşık 250 yıl önce de aynı şeyler aynı şekilde tartışılıyorsa, bu en azından iki şeyi gösterir: Birincisi meselenin farkında değiliz, ikincisi meselenin farkındayız ama akıllanmıyoruz.

"Şayet hiçbir mahpusun savunma yapması (= savunma hakkı) engellenemeyecekse, o zaman şimdiye kadar kaç masum insanı öldürdük?"... Avukatlar Günü'nü kutlarım 🙏