“Mukayese etmeyin, kıyaslamayın. Başka hiçbir yol sizinki değildir. Diğer bütün yollar sizi kandırır ve ayartır. Ruhunuzdaki yolu takip etmelisiniz.” — Carl Gustav Jung

Her insanın fark etmesi gereken üç gerçek: bir, sana olduğun gibi saygı duymayan kimseye makul görünmeye çalışma. İki, senin emek ve çalışmalarını görmezden gelen kimsenin çalışmasını görünür kılma. Üç, kendi ruh sağlığını asla ikinci plana atma. O yoksa, hiçbir şeyin kalmaz.

duygusal zekası gelişmemiş bir insanla anlaşmaya çalışmak, çok zahmetli. yaptıklarının neye mâl olabileceğini kestiremiyor. senin ne hissettiğini anlayamıyor. empati yapamıyor. merhameti bilmiyor. karşılıksız bir çöp bile alıp veremiyor ki sevgisini sana nasıl verebilsin.

Apartmanlar insanlık tarihine atılmış en büyük kazıktır net.!

Şikayet etmek kadar insanın yolunu kapatan başka bir şey yok. Hayat memnuniyetsizlerden hoşlanmaz. Ne kadar şikayet edersen, o kadar nasibini kesersin. Kendine bunu yapma.

bir saygısızlığa tepki gösterdiğinizde, size sanki deli ya da alınganmışsınız gibi davranılması bir manipülasyon yöntemidir.

her kadın düğün yapmayı ya da çocuk sahibi olmayı hayal etmez bazıları özgürlüğü, seyaheti ve kendi şartlarına göre yaşamayı hayal eder

?!

İçimde dolup taşan o kadar çok şeyi öldürüyorum ki yavaş yavaş. Bunca yanlış yapılmasaydı bana, her şeyi çiçek açtıracak kadar bahçeme inanmıştım. Şimdi her gün bir çiçeği daha koparıyorum kökünden.

Gerçek anlamda vesveseli insan fişi o kadar yakına bırakmaz fişin kendi kendine prize girme ihtimalini de düşünür

Olacak olsaydı olurdu. Sen yanlış yaptın diye olmadı değil, zaten olmayacağı için sen yanlış yaptın. Hatta yanlış yapmadın, olması gerekenin olması için öyle yapman gerekiyordu. Düşünme artık.

doğru seçimler yapabilme idrakine sahip olmak istiyorum. yanılırım korkusuyla seçememek, kırılırım korkusuyla adım atamamak çok yorucu. cesaretle peşinden gidebileceğim bir şey istiyorum. kırılsam da yanılsam da değsin istiyorum.

"Hocam bu bilgiler günlük hayatta ne işimize yarayacak!" diye sorduklarında aklıma gelen:

Yetişkin olmak şöyle bir şey: artık herkesi iyi zannetmiyorsun. Hayır, herkesi kötü de zannetmiyorsun. Herkesin her şeyi yapabileceğini biliyorsun. Yetişkinlik tam olarak bunu anlamak. İnsanın karanlıklığıyla yüz yüze gelmek.

“insanlar dışında her şeyle meşgul olun. kitapla, sanatla, doğayla, dersle, işle, sporla meşgul olun. insanla meşgul olmak cehalet göstergesidir ve muhteşem bir çürüme sebebidir…” .

Çeyrek altın 8 bin lirayı geçmiş. Çeyrek demeyelim ayıp oluyor artık. Büyüdü kocaman oldu, o artık bir birey.

fazla empatik olunca, işveren para ödüyor hakkını vermem lazım diye, can çekişe çekişe işe gitmek.. Allah herkese kendi işini nasip etsin.

Kierkegaard’a göre mutsuz insan, şu anda yaşayamayan kişidir. Bu insan sürekli geçmişin pişmanlıklarında ya da geleceğin kaygılarında kaybolur. Anı yakalayamadığı için gerçek benliğinden uzaklaşır ve gerçek benliğiyle bağ kurmakta zorlanır.

Kendi halindelik, sakin ve kaliteli bir yaşam; az ve nitelikli bir çevre; kibirden ve egodan uzak bir hikâye; derin bir görgüyle var olan kişilik; baş eğmeyen asil bir duruş… Yaşamak budur.

yine sosyalleşirken başım ağrıdı insanlar ne kadar çok konuşuyo ya