Ecem'in Şahsi Dergisi(@bosnalibir) 's Twitter Profileg
Ecem'in Şahsi Dergisi

@bosnalibir

Bağımsız editör, yazar ve çevirmen. İşi gücü kültür-sanat

ID:1478924946600513539

linkhttp://instagram.com/eceminsahsidergisi calendar_today06-01-2022 03:02:46

2,9K Tweet

37,1K Takipçi

769 Takip Edilen

Ecem'in Şahsi Dergisi(@bosnalibir) 's Twitter Profile Photo

‘’Quo Vadis, Aida’’, Srebrenitsa’da yaşananları bilenler için izlemesi çok zor bir film. Fragmanın başında yeni yıl için umutla 10’dan geriye sayarlarken bir sayının bombalanan eve tekabül etmesi, umutla bekledikleri o geleceğin aslında nasıl korkunç olacağını insanın ruhunu

account_circle
Ecem'in Şahsi Dergisi(@bosnalibir) 's Twitter Profile Photo

''Onlar gibi olmak, onlar gibi giyinmek, onlar gibi yiyip içmek, onlar gibi oturup kalkmak, onların diliyle konuşmak… Haydi bunların hepsini yapayım. Fakat, onlar gibi nasıl düşünebilirim? Nasıl onlar gibi hissedebilirim?''

Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Yaban
1932

account_circle
Ecem'in Şahsi Dergisi(@bosnalibir) 's Twitter Profile Photo

Fikret Ürgüp, edebiyatımızın çağının ötesindeki yazarlarından biri. Hatta belki de en önemlisi. Birçok yazarın yakın arkadaşı olmasına rağmen yazdıkları -birkaç dergi haricinde hep arka planda kaldı. Hikâyelerinin ardından detaylı bir şekilde yaşamına bakınca yeryüzünde kendi

Fikret Ürgüp, edebiyatımızın çağının ötesindeki yazarlarından biri. Hatta belki de en önemlisi. Birçok yazarın yakın arkadaşı olmasına rağmen yazdıkları -birkaç dergi haricinde hep arka planda kaldı. Hikâyelerinin ardından detaylı bir şekilde yaşamına bakınca yeryüzünde kendi
account_circle
Ecem'in Şahsi Dergisi(@bosnalibir) 's Twitter Profile Photo

Lise dönemimde pasaport başvurusunda bulunurken babamdan dolayı yeşil pasaport hakkım olduğunu öğrenmiştim. Pasaport araştırmasıyla uğraştığımı bildiği hâlde babam bana bu haktan faydalanabileceğimi hiç söylememişti. Bu durumu öğrendiğim andan itibaren de, ''neden bana

account_circle
Ecem'in Şahsi Dergisi(@bosnalibir) 's Twitter Profile Photo

Her gün dakikalarca sohbet ettiğin biriyle artık bir daha görüşemeyeceğini idrak etmek çok zor. Sevdiği yemekler, altını çizdiği cümleler, az bulduğu emekli zammına söylenmesi, satranç oynarken uykuya dalması, bir gün mutlaka Hırvatistan’da deniz kenarında bir eve taşınmayı

Her gün dakikalarca sohbet ettiğin biriyle artık bir daha görüşemeyeceğini idrak etmek çok zor. Sevdiği yemekler, altını çizdiği cümleler, az bulduğu emekli zammına söylenmesi, satranç oynarken uykuya dalması, bir gün mutlaka Hırvatistan’da deniz kenarında bir eve taşınmayı
account_circle
Ecem'in Şahsi Dergisi(@bosnalibir) 's Twitter Profile Photo

Yıllar önce bianelde bir grup insan duvarın alt köşesine monteli paslanmış bir musluğun fotoğrafını çekiyordu. Musluğa bakıp not alanlar dahi vardı. Kalabalık arasından biri sanatçıyı sorduğunda görevli, ‘’musluk binaya ait, bianelle bir alakası yok’’ demişti. Bir anda herkes

account_circle
Ecem'in Şahsi Dergisi(@bosnalibir) 's Twitter Profile Photo

Birkaç gündür zihnimde iz bırakan kitap cümlelerini düşünüyorum. Onlarca cümleyi anımsadım. Bir dolu kitabı elime alıp altını çizdiğim cümleleri tekrar okudum. Fakat onlarca cümlenin içinden bir tanesi sürekli aklımda dönüp durdu ve zihnimin içinde bir fener gibi parladı adeta.

account_circle
Ecem'in Şahsi Dergisi(@bosnalibir) 's Twitter Profile Photo

Halit Refiğ, Metin Erksan'la birlikte tamamen kendi kültürüne yöneldi ve ilmek ilmek onun peşinden gitti. Hep onu anlatmak istedi. Adı yok edilmeye çalışılan Kemal Tahir'i bugün raflarda görebiliyorsak bunun sebebi biraz da Halit Refiğ'di. Onun unutulmaya terk edilen

account_circle
Ecem'in Şahsi Dergisi(@bosnalibir) 's Twitter Profile Photo

Oğuz Atay dönemin anlaşılmayan yazarı değildir. Aksine, o günün edebiyat gündemini belirleyen yazarlar tarafından çok net anlaşılmıştır. Onun edebiyatına dair hiç gelmeyen icazetin sebebi de ne yazık ki anlaşılmak olmuştur. Tutunamayanlar'ın basılmak üzere önlerine konan bazı

account_circle
Ecem'in Şahsi Dergisi(@bosnalibir) 's Twitter Profile Photo

Yazıldığı 70'li yıllar perspektifinden bakıldığında Zilif, bir intihar mektubu değil, bir dik duruş mektubudur. İçindeki ''insan'' olmaya dair vurgular aslında döneme karşı bir meydan okumadır. Benim tahminime göre her gün bir aydının öldürüldüğü bir dönemde, birkaç gün önce

account_circle
Ecem'in Şahsi Dergisi(@bosnalibir) 's Twitter Profile Photo

Oğuz Atay hakkında yazılan tüm yazıların ve onunla yapılan röportajların derlendiği bu çok önemli çalışmanın hiçbir yerde satışı yok. Adeta basılmış ve sonrasında kaybolmuş. Nadir Kitap'ta dahi birkaç adet bulunuyor ve çok yüksek fiyattan satılıyor. Umarım bu sorun çözülebilir.

Oğuz Atay hakkında yazılan tüm yazıların ve onunla yapılan röportajların derlendiği bu çok önemli çalışmanın hiçbir yerde satışı yok. Adeta basılmış ve sonrasında kaybolmuş. Nadir Kitap'ta dahi birkaç adet bulunuyor ve çok yüksek fiyattan satılıyor. Umarım bu sorun çözülebilir.
account_circle
Ecem'in Şahsi Dergisi(@bosnalibir) 's Twitter Profile Photo

“Ben babam öldüğünde 11 yaşındaydım. En yakınımız bile bizimle temas etmekten çekinirdi. Çok daha çarpıcı bir şey söyleyeceğim: annem ve ailenin yakınları, ‘mecbur olmadıkça babanın kim olduğunu kimseye söyleme’ derlerdi. Bir çocuğun, babasının kim olduğunu söylememesi çok

account_circle
Ecem'in Şahsi Dergisi(@bosnalibir) 's Twitter Profile Photo

Aldığım birkaç mesajla öğrendim ki Yaşar Kemal ile ilgili yazımı kaynakça göstermeden paylaşmış. Üstüne üstlük hiç tanımadığım, bilmediğim hâlde beni de engellemiş. Bu şekilde kimse bir yere varamadı, varamaz da. İçerik hırsızlığı kimseyi bir yere ulaştıramaz. Kimse böyle bir

Aldığım birkaç mesajla öğrendim ki Yaşar Kemal ile ilgili yazımı kaynakça göstermeden paylaşmış. Üstüne üstlük hiç tanımadığım, bilmediğim hâlde beni de engellemiş. Bu şekilde kimse bir yere varamadı, varamaz da. İçerik hırsızlığı kimseyi bir yere ulaştıramaz. Kimse böyle bir
account_circle
Ecem'in Şahsi Dergisi(@bosnalibir) 's Twitter Profile Photo

34.479 kere teşekkür ederim. Kimileri için bu sayı belki bir şey ifade etmiyordur. Ancak bireyi ve onun benliğini göz önünde bulundurunca onun içinde yer aldığı sayılar yalnızca sayı olarak düşünülmüyor. Üniversitede bir bloğum vardı ve 10 kişi takip ediyordu. Her birinden ayrı

34.479 kere teşekkür ederim. Kimileri için bu sayı belki bir şey ifade etmiyordur. Ancak bireyi ve onun benliğini göz önünde bulundurunca onun içinde yer aldığı sayılar yalnızca sayı olarak düşünülmüyor. Üniversitede bir bloğum vardı ve 10 kişi takip ediyordu. Her birinden ayrı
account_circle
Ecem'in Şahsi Dergisi(@bosnalibir) 's Twitter Profile Photo

Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Yaban’ında geceyi okuyup yazarak geçiren Ahmet Celal’e, ‘’hadi yat uyu artık, seni bu saatte bir şeyler yazarken görenler büyü hazırladığını düşünür’’ denmesiyle içi kaplayan puslu ruh hali. Sonsuza kadar anlaşılmayacakmış hissi.

account_circle