19 yaşındaki Samet:
“…Korkuyorum ya, geleceğimden korkuyorum. Parasızlıktan değil, ömrümü böyle geçirmekten, yabancı bir ülkeye gitmek zorunda bırakılıp, orada üç kuruşluk işçi olmaktan. Bunu söyleyince de dayak yiyorum.”
#KurtuluşYokTekBaşına
yeri gelmişken, kazım koyuncu'nun şu sözlerini buraya bırakmak istiyorum: "devrimi düşlüyorsan ona göre yaşarsın. yürüyüşün farklı olur. bakkala, manava başka türlü davranırsın. bunun için sana kimse puan yazmaz tabii; ama anlarlar. orada birisi farklı yürüyordur."
Artık anayasa, kanun, yargı diye bir şey yok. İktidar bir şeye suç diyor ve o şey anında suç oluyor. Bugün boykot yapmak, yarın kot pantolon giymek, ertesi gün nefes almak suç olabilir. Distopik monarşi.
biz bu ülkede yağmur yağdığında sokaktaki elektrik teli kaçağından çarpılıp ölüyoruz, deprem olduğunda enkazda telefon çekmediği için ölüyoruz, bakanların çocukları bizi arabayla ezdiği için ölüyoruz. sokağa çıktığımızda aman geleceğinizi yakmayındaki gelecek hangisi acaba
Giden acaba gerçekten gitmişmidir ki kalanın arkada kalmakla ardında. Kalan gidenden kalanlara tutunsun ki adamlığın dimdik durmak olduğunu gidene arkasından göstersin demiş şair.
Yani, Gidenin gidişiyle kalanın duruşu bağdaşmazmış kardeşim bizimkisi o hesap…..