Sorun Konuşalım’ın yeni bölümü yayında👇 📌 Din, Felsefe ve Mantık 🔗 youtu.be/-CsOPJlqA7s

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Bayrağa uzanan elleri kırdığımız gibi, ülkemize sığınanlara uzanan elleri de kırmayı biliriz.”

İngilterenin golünde Prens William'ı gösteren Alman rejisi bizim golde bizim cumhurbaşkanını göstermedi. Bunlar baya organize düşmanlıklar.

Bir trans kadın Prof. Çocuk sevicileri için "küçüklere çekim duyan bireyler" ifadesini akademik metne soktu. Yıllardır haykırıyorum, bunların niyeti çocuk seviciliğini haklar arasına sokmak. Çocuklara ilgi duyan akıl hastalarının Prof. olması, üstüne deli saçması işleri

Önermek lafı her seferinde tüylerimi diken diken etmeye yetiyor. Çünkü bu "sözcük" şu 3 farklı müstakil kelimeyi birbirine katıp karıştırıyor: 1) Teklif 2) Tavsiye 3) Kaziye "Tez önerisi" dediğinde çalışmayı teklif edeceğin tez konusundan bahsetmiş olursun. Doktor sana ilaç

TRT spikeri "kendime tekzip atayım" diyor. Artık TRT'de bile "tekzip atmak" gibi bir çirkinliğin yumurtlanabiliyor oluşu dildeki paçozlaşmanın önü alınamaz bir hâle geldiğini gösteriyor.

Üsküdar'a ruhunu veren Aziz Mahmud Hüdai'dir. Hikmetli, ağırbaşlı ve sade. Salonlarında CHPlilerin vals yaptığı, meydanlarında PKKlıların halay çektiği bir Üsküdar kötü bir Kadıköy taklididir ancak.

CHP yandaşı bir Youtube kanalının röportajına vatandaşın sözleri damga vurdu: "Halkın ayağında ayakkabı yokken, kafasında şapka mecburken Anadolu'da halka vals yaptırıyorlardı. O tarihlerde Almanya üçüncü otomobil fabrikasını kurmuştu" "80 senelik farkı kapatan bir hükümet var"

Âkif merhumun meşhur Kastamonu vaazını okuyorum. Öyle akıcı, öyle duru bir dili var ki uzun da bir metin olmasına rağmen insan nereye ne ara geldiğini anlayamıyor. Bugün böyle bir yazı veya konuşma bulmak pek mümkün değil. Yazılar da konuşmalar da ekseriyetle son derecede sıkıcı

İnsanlar işe sanki keyfen gidiyormuş, sanki herkesin tatil yapma imkânına sahip olduğu bir dünyada yaşıyormuşuz gibi, hiç utanmadan "Bugün de mi işe gidiyorsun?" diye reklam sloganı yapmışlar. İşte böyle vicdansız bir reklam ancak böyle bir modern-seküler dünyada yapılabilir.

Ders İlanı Dil öğrenmenin mantığını anlatacağım bir ders veriyorum. Dersi; felsefe üzerine doktora tezi yazan bir tercüman olarak elbette biraz felsefe yaparak anlatacağım. Ama "felsefe" deyince gözünüz korkmasın; bu tamamen "organik" bir felsefe olacak. Zira bu felsefeye;

Şeyh uçmaz müridi uçurur. Açık ara Türkiye'nin en büyük tarikatı

TRT'de tenis maçı var. Bir taraf diğerini ezici bir skorla yeniyor. Spiker "kalp kırıcı bir skor oldu" diyor. "Âsap bozucu", "can sıkıcı", "utanç verici", "üzüntü verici" demek istiyor ama diyemiyor; onun yerine "kalp kırıcı" diyebiliyor ancak. "Bir spor müsabakasının skoru kalp

Çok özel bir kelime "özel". Şu kadar farklı kelimeyi birbirine katıp karıştırabilecek kadar özel hem de: "Mahrem", "mahsus", "şahsî", "hususî", "kıymetli", "müstesna", "istisnai". Mesela: Özel yazışmalar (mahrem yazışmalar) Bana özel (bana mahsus) Özel eşya (şahsî eşya) Özel

Hazret-i Peygamber'in bazı duaları çok enteresan. Mesela "Allah'ım! Seni zikretmem için bana yardım et!" diyor. Halbuki bu duanın kendisi bir zikir değil mi? Ya da "Allah'ım! Bizden razı ol ve bizi de senden razı olma derecesine yükselt!" diyor. Ama zaten bu duayı etmenin sebebi

Bu sadece ahlakî bir yozlaşma değil. Aynı zamanda efendilik, delikanlılık, adamlık gibi kavramların da yok olmaya yüz tuttuğu bir ifsat hâli. 1 kişiye 3 kişi dalmak kancıklıktır. Namussuzluktur. Korkaklıktır. Erkeğim diye gezen şu heriflerin üçü de erkek değil. Olsalar tek kişiye

"Dört başı mâmur" demeyi bilmeyen insanlar Türkçe testi hazırlıyor.

Şu son 2-3 yılda şunu çok net bir şekilde fark etmiş bulunuyorum: Felsefe metinleri laf olsun diye yazılmış şeyler değildir. Hepsinin hayatla doğrudan doğruya bir irtibatı vardır. Hepsi de hayatın en mühim ve de bariz meselelerinden neşet etmiştir. Bunlara "kim bilir hangi

"Hak yemek" ne demek, lügatinden tamamen çıkarmış; insanlara eziyet vermekte hiçbir beis görmeyen; "Şu mutlu günümüzde birkaç dakikalığına trafiği tıkasak n'olacak? Kimse ölmez ya?" diye dâhiyane düşünceler serdeden (ki hastaneye yetişmeye çalışan biri gayet de ölebilir); muazzam

Birkaç gün önce Tivitır'ı telefonumdan sildim. Uzun zamandır kafamda duran bir uğultudan kurtulmuşum gibi hissediyorum. Ama öyle olunca artık bilgisayardan açmak bile rahatsızlık vermeye başladı. Sonraki icraatım hesabı kapatmak olabilir.