onların keskin nişancıları var; masum çocukları ve annelerini vuran… tıpkı Saraybosna’da ve Serebrenitsa’da yaptıkları gibi dünyanın gözü önünde Gazze’de de katliam yapıyorlar. gözlerini kan ve kin bürüyen zalim güruh, elbette bunun karşılığını görecektir. yarın mazlumlarındır.

Kazaklar, diğer Asyalılar gibi et yemeklerini çok severler. O sebeple olsa gerek ete dair çok sözleri var. Mesela bir Kazak dostum şöyle demişti: “Et yersen dişine girer, yemezsen düşüne girer.”

tüketim çılgınlığından kurtulmak mümkün müdür? evet, çağın en büyük hastalığı olan tüketim çılgınlığından kurtulmak mümkündür.

Ne hoş nasihatler… İlaç.

diline sahip olan gönlüne de sahip olur.

“yorgan aldım Tire’den yatamadım pireden”

Yeni bir sayfa… Beyaz sayfa. Devletimiz ve milletimiz için hayırlı uğurlu olsun. Umarım bu süreç, yeniden kendi hakikatimize dönmeye, bizi mayalayan özle buluşmaya ve derlenip toparlanmaya vesile olur. Hemen her alanda derlenip toparlanmaya, kendimiz olmaya çok ihtiyacımız var

iki gündür meşk ettiğim Cemal Kurnaz hocamızın hatıraları Bursa sıcağını tatlı bir esintiyle buluşturdu. güzel bir yolculuğa şahitlik etmiş olduk. hepimizin bir hikayesi var. hayat, biraz da hikaye biriktirmek değil mi? okuduğumuz, sadece hocanın değil, bu toprağın hikayesi.

TRT’nin yeni yönetim kurulunu, Kurul Başkanı olarak atanan değerli Feridun Yılmaz hocamızı kutluyorum. Hayırlı projelere vesile olmalarını diliyorum.

youtu.be/fY83wnFy9AE

Allah milletimizi ve memleketimizi dahili ve harici hainlerden muhafaza buyursun… Şehitlerimize rahmet olsun.

“eğer” diyor Yusuf Had Hâcib, “devamlı ve ebedi beylik istiyorsan, adaletten ayrılma!”

Önce Saraybosna’dan, sevgili Kazım Hacımeyliçten haber geldi: General Şeyh Hacı Halil (Salko) Brzina’ın irtihal haberi geldi. Şimdi ise, Diyarbakır’dan, hocaların hocası Hulusi Kılıç’ın vefat haberi… Rabbim her iki güzel insana da rahmet eylesin, mekânları cennet olsun.

Vakıf malı dokunanı yakar. Devlet malı da böyledir. Bu temel bir ilkedir ve hepimiz biliriz. Lakin bilgiyi uygulayan erdemli insanları yetiştirmediğimiz sürece bu ilkeleri kim yerine getirecek? Vakıf malı da devlet malı da emanettir; onu keyfince kullanamazsın… Emanete dokunma!

“son” dedi bilge, “başlangıca dönmektir.”

Kıymetli bir not

gayet tabi Süleyman Çelebi, o yeşil Bursa’da, bozulmamış ve değişmemiş şehirde eserini yazdı. peki, şimdi şu yeşilini yok ettiğimiz, çarpık mimariyle âhengini bozduğumuz şehirde kim ne yazacak? sahi, ne yazsın şair? şehrin karmaşası, zihni allak bullak etti… şiir tükendi.

Memleketin ve milletin huzuruna kast eden hain kalkışmaya karşı, milli iradeyi savunurken şehit olan vatan evlatlarına rahmet diliyorum.

Türksat'da görevinin başında şehit olan kardeşim Ahmet Özsoy ve Kızılay'da şehit olan hukuk talebesi evladımız Yusuf Naci'ye rahmet dilerim.

Mesele farklı olmak değil, birarada olabilmektir. İşte kitabı yazılacak bir fotoğraf: Sağdan sola: Prof.Dr. Cemal Sofuoğlu, Ercüment Özkan, Prof.Dr. M.S. Hatiboğlu, Prof.Dr. Esat Coşan, Prof.Dr. Y.Z. Kavakçı, Prof.Dr. İ. S. Sırma Değerli ağabeyim Muammer Esen'e müteşekkirim.