türksel anlamda ilk 500 days of summer i love the smiths sahnesi

“her şey çürüdü: arkadaşlık, aşk, adanmışlık, akrabalık, inanç, sadakat. hatta ölüm. evet, bugün ölüm bile bana kirlenmiş, bozulmuş gibi geliyor.”

hayat beni neye hazırlıyorsun bilmiyorum ama canımı o kadar yaktın ki vereceğin güzel hiçbir şeye hevesim kalmadı

ben ne zaman mutlu hissedicem

“Olduk olmadık her şeye tasalanma. Biraz rahat ol kendini bırak, her şeyi kontrol edemezsin.. Zaten her şey olması gerektiği gibi oluyor aslında..” (Leyla ile Mecnun)

Üstad ; "Geldik çağı gördük ve ürperdik" diyor. İçimiz yandı... #Narin

şule gürbüz'ün kambur adlı romanının kahramanı, "bana sorulsa bir gün, kamburunun düzelmesini mi istersin, yoksa tüm insanların kambur olmasını mı diye, herkesi kambur görmek olurdu dileğim" der. türkiye'deki insanların birçoğu bu ruh haliyle bakıyor hayata. adamın bir sözü, bir

Hayat s*ken bir tarzı var

twitter ve spotıfydan engelleyecek kadar ne yasadınız be kardesim🤒

uçurumlar var diyorum insanla insan arasında kendiyle kendi arasında kendiyle başkası arasında Nilgün Marmara

aile evındekı huzursuzlugun maruz bıraktığı varolussal sancılar

kızlar ve bu yasa kadar gelip bir kez bile sevilmedigi halde günün birinde süper bi ASK yasayacaklarına olan inancları

spotify yerlestirme sonuclarım cok kotu gelecek bu sene öyle hissediyorum

balll gurur duydumm💕

türkiye toplumunun problemi, dindarlaşma veya sekülerleşme değil. türkiye toplumunun problemi, hiçbir şey olamama. arada kalma. ne dini değerler üzerinde duruyor, ne evrensel değerleri yakalıyor. ne islam ahlakı var, ne batı disiplini. tamamen boşlukta. desteksiz, dayanaksız.

“Sana kızmıyorum. Sen bu kadarsın. Bilmeliydim.” Diyor Cemil Meriç. Birinin ‘bu kadar’ olduğunu anlamanın hüznünü hiçbir şey telafi edemez. Sadece ‘bu kadar’ olana değil, en çok da görmek istemeyen gözüne, duymak istemeyen kulağına kırılır insan. Kendine kırılır.

herşeye rağmen anlaşılmamak bizim gibilerin yazgısı

kanun mu bu yalnızlık derken mor ve ötesi bir basyapıttır bızım için

savaş bitti ben nöbette unutulmuşum.