" men on beş yaşımda – iyirmi yaşımda
ele bilirdim ki, qırx qocalıqdır.
elliya çatıram, ancaq başımda
uşaqlıq hevası hele galıbtır.
...
hiss edebilmiram yaşımı neylim,
ürek o ürektir heves o heves...
gah arana düşür, gah dağa meylim,
nedir könlümdeki bu duygular bes? "
"Dâsitân-ı Arslan ve cümle hikâyat, Manavgat nâm karyede vukû buldu.
Tâifetü'l Yörükân'dan yiğidü'l a'zâm bir er kişi, helâliñi ve kendü cânıñı kurtarmak içün Arslan denen heyevân-ı vahşî ile bir cenk eyledü ki, bu cenk, Zal oğlu Rüstem û Efrâsiyab cenklerinden bir cenk idü.
Barolar Birliği, Fenerbahçe … Sevr’in çocukları ve onun bunun çocukları alayı sahnede. Topunuz toplansanız Türk Milletini yine kazıyamayacaksınız. 100 yıl öncesinin hainlerinin evlatları ellerini ovuşturadursun. 100 tabuttan dirilir yüzünüze tükürürüz yine.
“İnsan Ne İle Yaşar” mum ışığı gibi söndürmemeye gayret ettiği içteki o cevherle ısıya, ışıta yaşar. Gönle darlık veren dünyalık, ya da zihin işleri şaşırtmasın.
Yarı güneşinde uzun günlerin toplayalım yorgun kemiklerimizi
unutalım hakikatsizleri
kalpsiz dostları
titrer güneş çamlar arasında
unutalım fark etmeyenleri
uyusun varsın kibarlar kuştüyü divanlarında
unutalım gurur yapmadan bizi sevmeyenleri
P.Neruda
Aktaran: Evrim Kuran
Tevfik Fikret’in ruhu şad olsun;
“Haksızlığın envâını gördük.. Bu mu kaanun?
En gamlı sefâletlere düştük.. Bu mu devlet?
Devletse de, kanunsa da, artık yeter olsun;
Artık yeter olsun bu denî zulm-ü cehâlet..”