Herkes dîyârında muhabbetinde Bilmem bizi ne civâra yazmışlar..

open.spotify.com/track/6RYdi9a9…

ilk önce damarlarımızda duyuyoruz çağıltısını uzak iklimlerin kokusu gitmediğimiz şehirlerin önceden bir baş dönmesiyle kabarıyor hafızamızda sonra ayrılıklar düşüne dalıyoruz... sahii bize ait olan ne kadar uzakta!

Bu kez başka bir yerden dinliyoruz hayatı. Kalbimiz biraz daha sessiz, biraz daha güçlü artık.

bu şehir en çok yağmur ile anlatıyor kendini... belki de Ankara'nın gri sokaklarına, ağır taşlarına, geçmişin yüküne en iyi yağmur eşlik ediyor. sanki şehir o an bir nebze olsun susuyor, hafifliyor ve sen de onunla birlikte nefes alıyorsun...

Süphan dağı’nın eteği…

Sartre, “bir eliyle kurduğunu öteki eliyle yıkmak”tan bahseder. Bu söz modern insanın iç dünyasındaki kararsızlığa, tatminsizliğe ışık tutar. Dile getirdikleriyle içinden geçenler arasında hep bir mesafe, gösterdiği yüzle gizlediği gerçek arasında daima ince bir perde vardır.

yaşam denen şey alaycı bir aldatmadan başka bir şey değildi

John Berger’ın çok sevdiğim bir sözü var, “Kelime dağarcığımız çok fakir olduğu için hayatta başımıza gelen pek çok şey isimsiz kalır,” der. Edebiyat bize bunun için lazımdır. Dilsiz ve kelimesiz kalan şeylere bir isim verebilmek için. Anlamak için.

penceren kör kapın kitli bu bendeki seyir değil

Özlüyoruz, demek ki kavuşulmayacak.

"Yazmak, yaşanmayan hayattan bir çeşit intikam almaktır." Orhan Pamuk

'bu dünyanın kuralı değil ama insan her zaman tam vaktinde yaşamak ister'

“Delilik, dünyanın utançlarını keşfetmekten yorulmuş ve delirme kararını almış bilgeliğin ta kendisi olabilir.” -Heinrich Heine

'bazen uzaklara gitmen gerekebilir ama kalbin hep tanıdığın ağacın gölgesini özler' -winnie the pooh

“hiç bilir misin bu duyguyu? hayat devam edecek. birileri yeni kitaplar yazacak, okuyamayacaksın. yeni filmler çekilecek, izleyemeyeceksin. sevdiğin bir şarkıyı bir daha dinlemek isterken dinleyemeyeceksin.” • babam ve oğlum -2005 | çağan ırmak

"cosette çirkindi. mutlu olsa belki de güzel görünecekti."