"Evimizi kaybettik, yani günlük yaşamın aşinalığını. İşimizi kaybettik, yani bu dünyada bir işe yaradığımıza dair inancı. Dilimizi kaybettik, yani tepkilerin doğallığını, jestlerin basitliğini, duygulann serbestçe dışavurumunu."
Hannah Arendt, Biz Mülteciler
Türklerin bir özelliği de binalarında ihtişamdan kaçınmaları. Bu gibi şeylere önem vermeyi kendini beğenmişlik, gurur ve gösteriş addediyorlar -bunlar adeta insanın bu dünyada ebediyen var olmayı beklediğine işaret edermiş gibi.
Evlerine, bir yolcunun hana baktığı gözle bakıyorlar.
Kendilerini hep harp ve karargah hayatına ve uzak savaşlara vakfettikleri için bina yapmayı daima ihmal etmişlerdir.
Ogier Ghislain de Busbecq, Türk Mektupları
❝Bayramda bir koyun aldım, otobüsle eve götürürüm dedim. Tam binecekken, otobüs şoförü koyunu gösterip “yasak” dedi. O ara baktım içeride bir köpek var. “Köpek oluyor da koyun niye olmuyor?” diye soracağım ama bende o kadar dil yok. Artık olacak gibi değil ben de dilim
Nuh’un Gemisi mi? İsrail’in “Bakın biz barışcılız, sandviç dağıtıyoruz” propagandası mı?
İşgalci israil kuvvetleri tarafından el konulan Madleen gemisi yolcuları, katillerin ikramlarını; Greta Thunberg’in baş rolünde gülümseyerek karşılıyor. Bu ne saçma görüntüdür.
Hadis bize:’Dünya kâfirlerin cenneti müminlerin hapishanesidr’
demiş.Neden müminlerin hapishanesidir? Çünkü dünya terk edildiği zaman hayıflanılmayacak bir yerdir mümin için.sen hapishaneden çıktığın için yüregin burkulmaz.Onun için mümin dünyayı terk ettigi zaman ’Tüh ulan’ demz