Kimse benim üzgünlüğümü, mutsuzluğumu, kırgınlığımı halletmek zorunda değil ama ben bu durumu kendi içimde halletmeliyim. Çünkü herkesin yanında somurtan kızı değil güler yüzlü olan, ışık saçan o kızı tercih ediyorum..
Canım kendim, seni hiçbir zaman ezdirmeyeceğim. Kimsenin seni üzmesine izin vermeyeceğim. Dik duruşun, güzelliğin ve cesaretinle her zaman göz kamaştıracaksın. İyi ki varsın..
“İnsan bir noktadan sonra, hiç kimsenin olmamışlığını, hasetliğini, kötülüğünü, aptallığını, şımarıklığını tolere etmekle uğraşmak istemiyor. Zamanı azalınca, hayatın bunlarla uğraşılmayacak kadar kısa olduğunu anlıyor ve diyor ki; herkes yerinde sağ olsun
Kızlar bence bir erkekle yola devam edip etmeyeceğinizi anlamanın bir yolu da kendinizi kötü, çaresiz veya sinirli hissettiğiniz ânlarda ne yaptığı. Yarım ağız konuşuyor, yanınızda olduğunu hissettirmiyor veya en kötüsü ortadan kayboluyorsa o insandan size yâr olmaz. Boş verin.
Hep böyle oldu ve hep böyle olacak; kendimden bi şeyler veririm, veririm, veririm eğer siz bunu benim görevimmiş gibi addederseniz, hayatınızda hiç var olmamış gibi yok olurum..
Hayır düşünüyorum da böyle ukala, kendini beğenmiş, herşeyi ben bilirim havasında olmadığımızdan bi bok bilmiyoruz sanıyorlar. O bizim terbiye görmüşlüğümüzden, hak etmediğiniz saygıyı size göstermeye çalışmamızdan..
İnsanlar sizi öyle bir hâle getiriyor ki asla davranmayacağınız şekilde davranırken buluyorsunuz kendinizi. Üstelik sizi o hâle getiren onlar değilmiş gibi arkanızdan bu nasıl bir insanmış da diyorlardır..
Beni yanında görmek isteyenlerin ben yanındayımdır her zaman. Ama zorla yanında olmaya çalıştığımı hissettiğim an da kapıyı açarım ki gitmek isteyenin yolu açık olsun, kalmak isteyenin çabasını görelim..