Geçmiş olsun. Ne zaman muhalefet kirli yerel ilişkilere bulaşmış siyasetçi-patronları aday göstermesin, ideolojik olarak devşirilebilecek kişilere oy verilmesin desek "reel politika dehaları" bizi topa tutar. İlkeli siyasete, ideolojik tutarlılığa yeğlenen tüm "reel politik"

CHP’nin Aydın siyasetindeki önemli isimlerden biriyle konuştum. CHP yönetiminin Aydın’a Çerçioğlu’nu ikna etmeye geldiğini anlattı: “Bir süredir AKP ile temasta olduğunu biliyoruz. Maalesef Aziz İhsan Aktaş’a ihaleler vermiş. Hakkında dosya açılmış. Bir süredir bekliyormuş.

Kusmamak zor…

Çerçioğlu, Aydın'da sermaye ilişkilerinin içinden doğup CHP'ye eklenmiş biri; belediyede sendikalaşan işçileri işten çıkarmış, direnişi kırmış bir figür. Bunlar yeni değil. Aynı ilişkiler şimdi AKP'ye eklemliyor. Sanıldığı gibi meşruiyet ya da onay derdi yok; mesele siyasal zırh.

Bu karar, tıbbi bir karar değildir ve bilime aykırıdır. Türk Tabipleri Birliği’nin bilimsel raporu ortadadır. Bu karar ile Adli Tıp Kurumu’nun “tıp” kurumu olmadığı, bir kez daha görülmüş oldu.

The Zone of Interest.

Duvarın yıkılmasının üzerinden geçen 36 yılda “Batı” Almanya’da değişen bir şey yok. Hamburg mahkemesi Marksizmin Almanya’nın “hür demokratik düzeniyle” bağdaşmadığına hükmetti. Bu bağlamda Marks’ın eserlerinin gruplar halinde okunması engellenebilecek.

Aile, ailenin kıymeti, yüceliği demediğiniz tek bir gün yok. Ama Rojin'in, Rabia Naz'ın babalarını, ailelerini düşürdüğünüz durum ortada. Rojin'e 18 gün kayıp dediniz. Cansız bedeni bulunur bulunmaz kolluk, savcı ve rektör kol kola, kızınız intihar etti dedi. Ardından çıkan

Korkunç bir şey. Cumhuriyetin tüm kazanımlarını tek tek yok ediyorlar. Türkiye’yi dinciliğin karanlığına sürüklüyorlar.

Işık operatörü olan kayınbiraderi Enver Başer'i müşavir yaptı. Bir gün bile işe gelmeden emekli olmasını sağladı. Düzce Çilimli’de müftü olan damadı Muhammed Likoğlu, şartları uygun olmamasına rağmen Beykoz’a müftü olarak atandı.   Kızı Merve Safa Erbaş Likoğlu da Beykoz’da

Öldürülme nedenimize bakın. Öldürülme nedenimiz aynı zamanda ceza indiriminin gerekçesi. Bu karar ceza değil katile verilmiş bir ödüldür. Bu kararı veren de, bu iklimi yaratan da devletin kurumlarıdır. Diyanet erkeklere hitap ederek bizim şort giymememiz için fetva okuttu. Yine

Kadın haklarına saldıran, kadın haklarını hedef alan Diyanet derhal kapatılsın! Diyanet'in kapatılması kadın hareketinin birincil taleplerinden olmalıdır.

GÖZÜNÜZÜ CEBİMİZDEN ELİNİZİ HAYATIMIZDAN ÇEKECEKSİNİZ! Önce Adalet Bakanı'nın aile arabuluculuğu açıklamasıyla boşanma ile nafaka sürecinin ayrıştırılması fikri ortaya atıldı. Ardından bugün Cuma hutbesinde Anayasanın da gerisine gidilerek İslam Hukuku savunuldu. "Karşılıklı

"ya bize katıl ya hapse atıl 🥰"

Yüzyıllar öncesinin erkek lehine belirlenmiş eski miras ölçüsünü Medeni Kanun'la aştık; eşit pay hakkını aldık. Bir adım gerisine düşmeyiz. Hiçbir hutbe, yasa ya da düzenleme bizi eşitlikten, haklarımızdan vazgeçiremez. Diyanet haddini bilmeli ve anayasal çerçevesine çekilmeli!

Kadın ve erkek mirasçıların eşit pay hakkı laik hukukta güvence altındadır. Diyanet’in hutbesi, kadınları bu haktan vazgeçmeye zorlayan ve anayasal düzene aykırı bir çağrıdır. Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği olarak savcılığa suç duyurusunda bulunacağız.

Cinsel birlikteliği reddettiği için katil çok kederlenmiş. "Kederli" katile ceza indirimi yapmışlar! Öfkem boğazıma düğümleniyor. Düzeninizin sonu kadınların elinden olacak.

Açık olalım: Küçücük kızların saçından tahrik olmak sapıklıktır! Bu adamlar meşhur komisyonda oturuyor. "Devlet sırları" bizden 10 yıl saklanıyor ama bu zihniyetteki adamlar biliyor. Kendine solcu diyen mv'ler de bunlarla beraber gizliliğe "evet" diyor. Tarih bunları hep yazacak

Hizbul-kontra yani HÜDAPAR ile ayni memlekette yasamak bile mide bulandırıcı... Aşağılık "Domuzbagcilar!"