1915 tarihli Kabataş, Cihangir, Tophane yangınından kalanlar. Çıkarılan yasa ve yönetmelikler (Ebniye nizamnameleri ), yangın duvarları filan işe yaramıyordu. İstanbul, yangınlardan kalanlardır aslında bir yandan da. Münif Paşa boşuna dememiştir her yıl şehrin 1/5'i yanıyor, 50

Gün geçmiyor ki tüm o tuhaf ve ani yozlaşmalarimizin daha büyük bir düzenin parçası olduğunu anlatan başka beklenmedik göstergelerle karsilasmayalim...
(Aşağıda 14. Yüzyıl Milano Katedrali'ne reklam astıklarını görüyorsunuz)

Günümüze gelebilmiş ender bir yangın duvarı👇
1882 tarihli Ebniye Nizamnamesi'nin 83. maddesine göre bitişik nizam ahşap yapıların sağ tarafına kagir yangın duvarı zorunludur. 19. yüzyılda şehir sürekli yanıyordu. Halk, kagirin rutubet kaynağı ve sağlıksız olduğunu düşünüyordu. O

İstanbul'a yapılan en büyük kötülüklerden biri, dolgu yollardır. Kıyı kullanımı kent yaşamından çıkarılmıştır. Kent ahalisinin sahillerle bağı koparılmıştır. İnsanlar suyla ilişki kurulmayan bir şehre hapsedilmiştır. İstanbul'un en belirgin kentsel karakteri yok edilmiştir.

1802 tarihli bir belgede Boğaziçi’nde 5184’ü Müslüman, 924’ü Hristiyan, 464’ü Yahudi olmak üzere 6572 kayıkçının 3996 kayık işlettiği yazıyor.
16. yüzyılda Üsküdarlı bir kayıkçı, bir grup insanı Üsküdar'a getirdiği için cezalandırılmış. Bir başka vakada Beylerbeyi'nin

Kadıköy Kız Lisesi'nden başlayıp Moda çay bahçesine kadar olan tüm arazi Whitall'lerindi. 1950'lerden sonra buralara parsel parsel apartmanlar dikildi. Türkiye'ye futbolu onlar getirdi. Moda'da koloni kurmuşlardır. Bir de her Whitall en az 10-12 çocuk yapıyor filan. Cumhuriyet

16 ve 17. yüzyıllarda Venedik elçileri Bağlar dedikleri Beyoğlu'nda ikamet etmeyi tercih ediyorlar. Galata'da kışlık, Bağlar'da yazlık ama Bağlar gözden uzak, şahane meyvalarla filan dolu, vebadan izole yerler. Rahat ediyorlar. Sarayları da henüz ahşap. Görselde Venedik Sarayı,

'Kadıköy Yoğurtçu Çayırı’nda futbolun doğuşu ve Lazari’nin Kahvesi'

Pınar Erkan yazdı

gazetekadikoy.com.tr/yazarlar/pinar…

Kadıköy’de kurulan ilk Türk takımı Siyah Çoraplılar’ın ömrü Sultan Abdulhamit'in vehimleri nedeniyle kısa olmuş. Hatta o kadar kısa olmuş ki 26 Ekim 1901’de Rum gençlerine karşı oynan ilk ve tek maç bile yarım kalmış.
Bu ay yazdım👇
gazetekadikoy.com.tr/yazarlar/pinar…

Moda'da Alman Kampı, St. Joseph Okulu'nun bitişiğinde, Karmelit rahibelerinin manastırının deniz kıyısında idi. İstanbul'daki Alman kolonisinin sayfiyesi. Sonra II. Dünya Savaşı sırasında burası adeta bir gestapo kampına dönüşmüş. Hitler Gençlik Örgütü üyesi gençler burada eğitim

Sultan Abdülaziz 12 Temmuz 1867 sabahı Fransa'dan Britanya'ya gitti. Kraliçe Victoria kızına mektupta Osmanlı Sultanından 'Doğulu kardeşim' diye söz ediyor. Hani Osmanlı sultanı savaş dışı nedenle başka ülkeye ayak basamaz diye pabuçlarının altını Osmanlı toprağı ile doldurmuşlar

Osmanlı makamları 1907'de Taksim Topçu Kışlası'nı yıkıp önündeki talim alanıyla birlikte apartmanlar inşa edelim diye düşünürlerken 1922'de kışlanın camisinin satışı Vahdettin'e kısmet olmuş.
Taksim Topçular Hastanesi'nin hikayesi dinlemek için👇▶️share.transistor.fm/s/e830194a