(Furkân 25/58.)

“Hiç ölmeyen, daima diri (Hayy ve Bâkî) olan (Allah’)a güvenip dayan O’nu hamd ile tesbih et.
Kullarının günahlarından O’nun haberdar olması yeter.”

Hz. Ebû Bekir bir hutbesinde , “Siz bu âyeti (Mâide 5/105.) okuyor fakat yanlış tevil ediyorsunuz. 👇🏻

“İki kişinin arasını açmak (usturanın kılı kazıdığı gibi dini kökünden söken) bir kazıyıcıdır.”

(Ebû Dâvûd, “Edeb”, 57; …)

Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu:

“Kardeşinle tartışmaya girme, onunla kırıcı konuşma ve ona yerine getiremeyeceğin sözü verme.”

(Tirmizî, “Birr”, 58.)

Resulullah (s.a.v.) müminleri helalleşmeye şu sözleriyle davet eder:

“Allah, mal ve onur konusunda bir kardeşinin hakkını ihlal edip de ne dinarın ne de dirhemin bulunmayacağı kıyamet gününden önce onunla helalleşen kuluna rahmet etsin.”

(Tirmizî, “Sıfatu’l-kıyâme”, 2.)

Resûl-i Ekrem (s.a.v.), “Zenginlik fazla servete sahip olmak değildir; asıl zenginlik gönlün ihtiyaç duygusundan uzak kalabilmesidir.”

(Buhârî,“Riḳāḳ”,15; Müslim,“Zekât”, 120)

Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-şöyle buyurur;

“Mü’min ve imanın misali şuna benzer;
Mümin ve imanı halkalı demir kazığa örüklenmiş/bağlanmış bir küheylan/at gibidir.
At, gezer-dolaşır, otlar sonra bağlı olduğu yere döner. >

Malik b. Nadle radiyallahu anh anlatıyor:

Resûlullah Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem beni üzerimdeki yıpranmış elbiselerle gördü.

'Malın var mı?' diye sordu. >