İngilizce Paylaşımlar(@eningilizce) 's Twitter Profileg
İngilizce Paylaşımlar

@eningilizce

İngilizce Öğren verb, adjective, adverb, phrasal verb, noun, konuşma kalıpları, conjunction, vocabulary ve deyimlerin paylaşıldığı twitter hesabıdır. YDS YÖKDİL

ID:1127259925439287297

linkhttps://www.instagram.com/eningilizce/ calendar_today11-05-2019 17:11:24

4,2K Tweets

108,3K Followers

9 Following

İngilizce Paylaşımlar(@eningilizce) 's Twitter Profile Photo

to feed-beslemek
feedback-geri bildirim
to feel-hissetmek; dokunmak
a fellow-bir arkadaş
a figure-rakam; şekil
a file-bir dosya
to finance-finanse etmek
a finding-bir bulgu
a firm-şirket

account_circle
İngilizce Paylaşımlar(@eningilizce) 's Twitter Profile Photo

an economy - ekonomi
an edge - kıyı; uç
an editor - bir editör
to educate - eğitmek
educated - eğitimli
educational - eğitsel
effective - etkili
effectively - etkili bir şekilde
effort - emek; çaba
an election - seçim

account_circle
İngilizce Paylaşımlar(@eningilizce) 's Twitter Profile Photo

to double-iki katına çıkmak
to download-indirmek
downstairs-alt kat
drama-dram
a drawing-çizim
to dream-hayal etmek
to drive-sürmek; arabayla gitmek
driving-sürüş
to drop-düşürmek; bırakmak
a drug-ilaç; uyuşturucu
dry-kuru

account_circle
İngilizce Paylaşımlar(@eningilizce) 's Twitter Profile Photo

an interview - röportaj; mülakat
into - içine
to introduce - tanıtmak
an island - ada
it - o; bu
its - onun
a jacket - mont
January - Ocak
jeans - kot pantolon
a job - iş
to join - katılmak
a journey - yolculuk
juice - meyve suyu
just - ibaret; adil; sadece

account_circle
İngilizce Paylaşımlar(@eningilizce) 's Twitter Profile Photo

to expose-maruz bırakmak; ifşa etmek
to extend-uzatmak
an extent-bir ölçüde
external-dış
extraordinary-olağanüstü
extreme-aşırı
a facility-bir tesis
failure-başarısızlık
faith-iman; inanç
a fault-bir kusur; bir hata
a favour-iyilik
a feather-bir tüy
a fee-bir ücret

account_circle
İngilizce Paylaşımlar(@eningilizce) 's Twitter Profile Photo

to donate - bağış yapmak
double - çift; iki katı
a doubt - bir şüphe
dressed - giyinik
to drop - düşürmek; bırakmak
the drum - davul
drunk - sarhoş
due - vadesi gelen
to dust - toz almak; tozlanmak
a duty - görev
an earthquake - deprem
eastern - doğuya ait
economic - hesaplı

account_circle
İngilizce Paylaşımlar(@eningilizce) 's Twitter Profile Photo

to disappear-kaybolmak; yok olmak
a disaster-afet; yıkım
to discover-keşfetmek; bulmak
the discovery-keşif; bulgu
a discussion-tartışma
a disease-hastalık
a distance-mesafe
divorced-boşanmış
a document-belge

account_circle
İngilizce Paylaşımlar(@eningilizce) 's Twitter Profile Photo

if - eğer; -sa; -se
to imagine - hayal etmek; düşünmek
important - önemli
to improve - gelişmek; geliştirmek
in - -da; -de; içinde
to include - içermek; dahil etmek
information - bilgi
the interest - faiz; ilgi; çıkar
interested - ilgili
interesting - ilginç

account_circle
İngilizce Paylaşımlar(@eningilizce) 's Twitter Profile Photo

to evaluate-değerlendirmek
even-hatta; eşit
evil-kötü; kötülük
an examination-sınav; muayene
an excuse-bir bahane
executive-yönetici; idareci
the existence-varlık; varoluş
an expectation-bir beklenti
an expense-gider; masraf
the exploration-keşif

account_circle
İngilizce Paylaşımlar(@eningilizce) 's Twitter Profile Photo

direct - doğrudan
directly - doğrudan
the dirt - kir; toprak
a disadvantage - bir dezavantaj
disappointed - hayâl kırıklığına uğramış
disappointing - moral bozucu
a discount - indirim
to dislike - hoşlanmamak
to divide - bölmek
a documentary - belgesel

account_circle
İngilizce Paylaşımlar(@eningilizce) 's Twitter Profile Photo

a designer-tasarımcı
to destroy-yıkmak; yok etmek
a detective-dedektif
to develop-gelişmek; kalkınmak; artmak
a device-cihaz; alet
differently-farklı bir şekilde
digital-dijital
to direct-yönlendirmek
a direction-yön; talimat
a director-yönetmen
to disagree-katılmamak

account_circle
İngilizce Paylaşımlar(@eningilizce) 's Twitter Profile Photo

history - tarih
a hobby - hobi
a holiday - tatil
a home - ev
hope - umut
a horse - at
hot - sıcak; acı
a hotel - otel
an hour - saat
a house - ev
how - nasıl
however - ancak; buna rağmen
one hundred - yüz; 100
hungry - (karnı) aç
I - ben
ice - buz
an idea - fikir

account_circle
İngilizce Paylaşımlar(@eningilizce) 's Twitter Profile Photo

enthusiastic-hevesli
entire-tüm
entirely-tamamen
equal-eşit; denk
to establish-saptamak; oluşturmak; kurmak
an estate-mülk; emlak
an estimate-bir tahmin
ethical-etik

account_circle
İngilizce Paylaşımlar(@eningilizce) 's Twitter Profile Photo

a departure - kalkış; ayrılma
despite - rağmen
a destination - hedef; varış yeri
to determine - belirlemek
determined - kararlı
a development - gelişme
a diagram - bir diyagram
a diamond - elmas
difficulty - zorluk; güçlük

account_circle
İngilizce Paylaşımlar(@eningilizce) 's Twitter Profile Photo

to deal-(kartları) dağıtmak; iş yapmak
a dear-sevgili
death-ölüm
a decision-karar
deep-derin; büyük
definitely-kesinlikle
a degree-derece; diploma; düzey
a dentist-diş hekimi
a department-bölüm
depend-bağlı olmak
a desert-çöl

account_circle
İngilizce Paylaşımlar(@eningilizce) 's Twitter Profile Photo

he - o (erkek)
a head - baş
health - sağlık
healthy - sağlıklı
to hear - duymak; dinlemek;
hello - merhaba
to help - yardım etmek
her - onu; ona; onun (kadın)
here - burada; burası
hey - merhaba
hi - merhaba; selam
a high - yüksek bir
him - onu; ona (erkek)
his - onun (erkek)

account_circle
İngilizce Paylaşımlar(@eningilizce) 's Twitter Profile Photo

to emphasize-vurgulamak; altını çizmek
to enable-etkinleştirmek; olanak vermek
to encounter-karşılaşmak; karşı karşıya gelmek
to engage-başlamak; bağlanmak; tutmak
to enhance-geliştirmek
an enquiry-sorgu; soruşturma
to ensure-sağlamak
the enthusiasm-coşku; heves

account_circle
İngilizce Paylaşımlar(@eningilizce) 's Twitter Profile Photo

daily - günlük
the damage - hasar
a deal - anlaşma
a decade - on yıl
to decorate - süslemek; dekore etmek
deep - derin; büyük
to define - tanımlamak
definite - kesin
a definition - bir tanım
to deliver - teslim etmek

account_circle