31 mart seçim sonuçlarının gösterdiği üzere türkiye siyasetinin yakın geleceğine erdoğan’ın tam destek verdiği şimşek programı, yani halkın bilinçli bir şekilde yoksullaştırılması damgasını vuracak. üstelik yoksulluğa yılın ikinci yarısından itibaren işsizlik eklenecek. +++
iktidarın bu programı varsa muhalefetin de elinde sermaye yanlısı bu programa karşı emeğin/halkın/toplumun programı olmalı; sol, emek yanlısı alternatif bir programı kitlelerle buluşturmalı, önceliği hem teorik hem pratik olarak buna vermeli.
ayrıntılı bir program yazıp bunu toplumsallaştırmak için işe hemen koyulmak şart ama bu programın ana başlıkları, temel talepleri neler olabilir, bunu da hemen bugünden hızlı bir şekilde düşünmek ve yalın, net bir şekilde ortaya koymak da şart.
öncelik elbette ki ücretler olmalı: kemer sıkma programından boğaz sıkma programına geçiş reel ücretlerin aşağıya çekilmesi, milyonların açlık sınırının altındaki asgari ücrete ve emeklinin, memurun en düşük maaşlara mahkum edilmesi demek çünkü.
asgari ücretin temmuzdaki zamla en az yoksulluk sınırına çekilmesi, ortalama emekli maaşının asgari ücret seviyesine gelmesi, memur maaş zammının enflasyonun altında kalmaması.. öncelikli talep bu olmalı.
buna mutlaka vergide adalet talebi eklenmeli. öncelikle servet vergisi tartışmaya açılmalı, en tepedeki yüzde onluk dilimin bu vergiyi ödemesi gerektiği topluma anlatılmalı. aynı şekilde fahiş kârların vergilendirilmesi tartışmaya açılmalı.
halkın üzerindeki vergi yükünün düşürülüp sermayenin yükünün artırılması:kdv ve ötv oranlarının aşağıya çekilmesi, bordrolu çalışanların vergi dilimlerinin düzenlemesi, kurumlar vergisinin artırılıp sıkı denetime tabi olması, sermayeye yönelik teşvik ve istisnaların azaltılması..
faiz, borsa, devlet tahvili.. finansal araçlardan elde edilen kârların artan oranlı bir şekilde vergilendirilmesi talep edilmeli. finansal sermayenin halkın sırtındaki kene olduğu yine halka anlatılmalı.