her şeyden önce içine çöreklenen kırgınlığı kimselere anlatamamanın, içinde saklayıp büyütmenin erbabısın.

çok sevdiğin birinin sana uzak olmasının verdiği iç çekiş.

japonların o kırmızımsı yelpazesinden istiyorum. lâkin bulamıyorum. bizim japonya aşkı yelpazeye bile sirayet ediyor.

küçükprensimsi geceler, efenim. rüyanızda en sevdiğiniz kişiyi görün.

böyle çok sevdiğim birine, çok heyecanlı bir sesle, kıpır kıpır bir şeyler anlatmayı çokça seviyorum. beni dinlemesi. gülümsemesi. gözlerinde hissettiğim o ışık. bu sevilmenin en güzel sabahı gibi.

hani ben 20 yaşındayım. kocaman olmuşum dimi. çocukluğumu iki kolumun arasında sımsıkı sarmamalıyım. geçenlerde kolalı meybuz yaptım diye gece uyuyamadım donmuş mu diye üç kere kontrol ettim. hop bir iki ip atlar gibi yaşıyorum bu hayatı.

kuşları ve kırmızı pabuçlarımı çok seviyorum,

birinin en sevdiği miyim, hissi, şüphe, acabalar.

bol köpüklü kahveler ve türk lokumu sizi seviyorum,

affetmek, en sevdiğim hünerim. kalbimdeki tüm yükleri eskiciye satıyormuşum gibi hissediyorum affedince,

ay cânım sahilde dostlarımla şiir sohbeti yapmak istedi. en büyük hayalim kadınlardan oluşan şiir meclisimin olması. böyle bol bol yazıp konuşalım isterdim. dua niyetine geçsin amin.

çabayı seviyorum bana ne köreltilmiş vaatlerden dilersem dağı delerim deme Ferhat'san dağı del yani vazonun altının boş olmadığına inandır çiçeğimi heba etme.

adının geçtiği her şiiri üç kere öptüğümü.