'Gölge' adında yeni bir öykü yayımladım, herkese keyifli okumalar 🍀

llatentimage.blogspot.com/2024/04/golge.…

Ripley harika bir iş olmuş, başka bir seviyede gerçekten

son zamanlarda örtük olana dair okuduğum en güzel ifadelerden biri, Eris yazmış herze ve tedvir'de: 'tüm bunlar zihninde bir gezgin tül gölgesi'
ve çağrışımlar: 've yırtılmış bir tül gibi savrulup duruyor zaman', 'masalın da yırtılıverdiği yer', usta beni öldürsen e...

sonunda Kayra ve Da Poet'in yeni albümü çıktı:
open.spotify.com/intl-tr/album/…

bu bana fotoğraf çekerken geçenlerde yapıldı az kalsın kapılıveriyordum zor tuttum kendimi

böyle çoğunlukla aile evine dönülen zamanları düşünürken annie ernaux'nun boş dolaplar'ı geliyor aklıma, üniversiteye gidişle başlayan kopuş (kitapta derinlemesine yer buluyor elbette) ve bir gün bunun fark edilmesi: 'Bir günde olmadı, büyük bir kopuş ânı yok.'

çok etkilendiğim yazılardan biri olmuştu

arkadaşlarımızın yeni ilişkilerinde bir tekinsizlik sezersek ve dahası bu tekinsizliği onların biraz olsun bile sezmediğini hissedersek, arkadaşlarımızla kurduğumuz ilişki de bu tekinsizliği devralıp güvensiz bir alan haline geliyor

her şey değişiyor dönüşüyor ama sanırım insanın bir kez içinde kalan bir şey bir ömür içinde kalmaya devam ediyor

herhangi bir şeyin farkında olmak, onun etkilerinden sıyrılınabileceği anlamına gelmez

gerçekten harika bir öykü

ve bu sebeple bir kez olsun birlikte sofra kurduğun kişiyi kolay kolay unutamıyor insan

Çalıştay programını da şöyle ekleyeyim. Herkesi bekliyoruz. #OnatKutlar

deneyimlerin ortaklığı biricikliği zedelemez, dostluğu pekiştirir

Yas günlüğü sahiden çıplak bir metin.Aynı yeri defterime not etmiştim ve aklımdan çıkmıyor:'edebiyat yapma korkusuyla'.Ve 1 ağustos 78 günlükte:'edebiyat şudur: acı çekmeden okuyamayacağım şeydir.'Duyulduğu kadar beylik bir laf değil,yasın içinde anlam kazanıyor.'Keder bencildir'

leylâ erbil'in kalan'ını her okuduğumda yeniden büyüleniyorum

''o okudukların aldattı mı bari seni?!..'
günlerce düşündüm ve güldüm
okuduklarım aldattı mı beni bilemedim
bari siz söyleyin sevgili okurlarım
okuduklarımız aldatabiliyor mu sizi-bizi?..'

Bu programda bölümümüzün yüksek lisans öğrencilerinden Şeyma Orhan da 'Adalet Ağaoğlu Edebiyatında Kendini Yazmanın İmkânları: Kadınlık, Yazarlık ve Kadın Yazarlık' başlıklı sunumuyla yer alıyor.

Kişinin sevebilme kapasitesi ve cesareti muazzam bir şey, içine işlemiş, istese de kurtulamayacagi, bazen lanet gibi gelen bir lütuf. Dünyayla fiziksel ve entelektüel olarak sevgi üzerinden bağ kurmak: Bir filmi, kitabı, bir insanı, yemeği, akşamüstü denizini çok sevmek. Pek hoş.