Ne #emekçi geçinebiliyor nede #emekli Yoksulluk sınırı üzerinde zam istiyoruz!! 8. Dönem #emekçinindediği olacak!

#emekçinindediği olacak

#emekçinindediği olacak

SENDİKAL EYLEME CEZA VERİLEMEZ! 13 Ocak’ta, sefalet ücretlerine, açlığa ve güvencesizliğe karşı; insanca bir yaşam için anayasal hakkımızı kullanarak iş bıraktık. Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş ve birçok kamu emekçileri konfederasyonunun ortak çağrısıyla gerçekleştirilen bu

Kadını Evde Tutan, Emeğini Değersizleştiren Politikalar İktidarın Zihniyetini Ortaya Koyuyor! Son yıllarda kadınların eğitimden ve işgücünden uzaklaşmasının en önemli gerekçesi “ailevi nedenler” oldu. TÜİK verilerine göre, 15-34 yaş arası kadınların yüzde 24,1’i ailevi

2025’te yükseköğretim kontenjanı, bir önceki yıla göre 184.102 kişi azalarak 1.021.986’dan 837.884’e geriledi.Lisans kontenjanları %9, ön lisans kontenjanları %25 oranında düşerken, en büyük azalma %30 ile hukuk fakültelerinde yaşandı. Tek artış ise tıp fakültelerinde

8. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmelerinde Hükümetin İlk Teklifi Açıklandı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde hükümetin ilk zam teklifini duyurdu. Buna göre: 2026 yılı: İlk 6 ay için %10, ikinci 6 ay için %6 zam 2027 yılı: İlk 6

Hükümetin milyonlarca memur ve emekliyi ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde sunduğu ilk teklif; 2026’nın ilk yarısı için %10, ikinci yarısı için %6; 2027’nin her iki yarısı için ise yalnızca %4 zamdır. Bu oranlar, iktidarın yarattığı sömürü düzeninin ve sefaletin

“Hutbede ahlak, listede torpil” Diyanet İşleri Başkanı kürsüden ahlak, dürüstlük, emek üzerine bol keseden konuşur; konuştukça konuşur, attıkça atar. Sonra kızı, küsurat farkıyla fakülte kadrosuna yerleşir; ondan yüksek puan alan gençler ise elenir. Hak yenir ama ahlak satan da,

Cumhuriyet: Biata ve Himayeye Değil, Eşitliğe, Özgürlüğe ve Haklara Dayanan Bir Rejimdir Cumhuriyet; kimsenin kimseye boyun eğmediği, himaye altına girmediği, biat etmediği, yurttaşların eşit, özgür ve onurlu yaşadığı bir düzendir. Bir kişinin merhametine muhtaç olunmasın, kimse

Yandaş Bir-Sen’in Sendika Olmadığı Bir Kez Daha Görüldü Millî Eğitim Bakanlığı önünde demokratik haklarını arayan mülakat mağduru öğretmenlerin sesini kısmaya çalışan yandaş sendika yöneticileri, tarihe kara bir leke olarak geçti. Genel Başkan Yardımcısı unvanlı zat, mülakat

MEMURUN HAKKIYLA DALGA GEÇMEKTEN VAZGEÇİN! İktidar, memuru ve emekliyi her geçen gün açlığa, yoksulluğa, sefalete sürüklüyor. 8. Dönem Toplu Sözleşme sürecinde ilk teklif olarak 2026 için %10 + %6, 2027 için ise %4 + %4 zam; son teklif olarak da taban aylığa yalnızca 1000 TL zam

Basında Birleşik Kamu-İş: Sözcü TV

Hakem Kurulu’nun açıkladığı sözde teklif, memur ve emekliyi yok sayan; şahsım devlet anlayışının ürünü politikaların, saray düzeninin ve yandaş çıkarlarının dayatmasıdır. %11+7, %5+4 olarak açıklanan utanç verici zam oranları, temel ihtiyaçları dahi karşılamaktan uzak, yoksulluğu

SEFALET ZAMMINA KARŞI SESİMİZİ YÜKSELTTİK! Genel Başkanımız Kadem Özbay, Hakem Heyeti’nin açıkladığı zam oranına karşı Maliye Bakanlığı önünde yaptığı açıklamada sefalet zammına karşı tüm kamu emekçilerini birlikte mücadeleye çağırdı. Kadem Özbay

Türkiye’nin cumhuriyetten, emekten ve aydınlanmadan yana en büyük sendikası Eğitim-İş olarak, yeni eğitim-öğretim yılı başlarken Cumhuriyetimizin temel değerlerine; laik, bilimsel ve kamucu eğitime sahip çıkmaya devam ediyoruz. Yarın eğitim-öğretim yılı tüm öğretmenlerimiz için

Karma eğitimi hedef alan, öğretmenlerin kılık kıyafetine karışan, tarikat protokolleriyle okulları kuşatan Milli Eğitim Bakanlığı, şimdi de zorunlu eğitimi tartışmaya açmıştır. Bakan Tekin’in “8 yıllık kesintisiz eğitim antidemokratiktir” sözleri, başlı başına bir çarpıtmadır.

Ağrı’da yeni bir skandal! Bir proje okulunda yaşanan taciz olayı, bakanlığın “proje okulu” adı altında yürüttüğü kayırmacı atama sistemini bir kez daha gözler önüne serdi. Yıllardır liyakatli eğitimciler dışlanırken, iktidara yakın sendika yöneticileri usulsüz biçimde en kritik

Milli Eğitim Bakanı, kendi çocuğunu temizlik personeli, güvenliği, sağlığı, laboratuvarı, yüzme havuzu, yemekhanesi ve sadece bir öğün değil; sabah kahvaltısı, öğle yemeği ve ara atıştırmalıkları olan özel okula gönderiyor. Milyonlarca öğrencinin gittiği devlet okulları ise

Dil Bayramı’nda, Cumhuriyet’in devrimlerinin önemini hatırlatan ve bizlere bir kez daha sorumluluk yükleyen böylesine anlamlı bir ödüle layık görülmek benim için büyük bir onurdur. Bu ödülü CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’in elinden almak çok değerliydi, teşekkür ediyorum.