Susuz, soğuk dudaklardan döküldü birkaç hece.
Bak, gökyüzü berrak, yağmur var ve ıslandım.
Her dervişin dimağında yer eden bir bilmece.
Yıl 57, yer Nedim divanında bir gece.

Huzurlu bir ses yükseliyor Sıla-i Rahim’den.
Ölmenin tam zamanı hazır hava güzelken.

Nar ektim gül bahçesine.
Ne nar aldım.
Ne gül gördüm.

Az önce Bizon Murat’la çay içmiş olmanın şokunu atlatamıyorum.

Gecenin üçüdür en uygun zaman, bahse girerim
düşünün: sabah çok yakın
oysa ışıltı yok ortalıkta
nerdeyse gece bitmiş ama sürmekte karanlık
henüz uyanmış bazıları
henüz uyumamış bazıları

İsmet Özel/Akla Karşı Tezler

Sarp bir güvercin düşüyor yüreğimden buna dayanmalıyım.

Perişan bir haldeyim. Fakat içimde kendimden bile sakladığım bir ümit var.

Vay ki gençtim,
Ölümle paslanmış buldum sesimi.

Deli gönül, neyi özler durursun? Acınacak dostun, cananın mı var? Dünya yansa yorganın mı içinde? Harap olmuş evin, dükkanın mı var?

Yeni sürme çekmişsin evler yıkan gözüne.

open.spotify.com/track/6K3xI4TO…

Bil ki; ağlıyor kör gözlerim, diplerinde yerlerin.

youtu.be/c0XRmVdVs-c

Yedi çöl çevirdim kum saatinde...

Hobim : Sevdiklerimle curling.

Odalarım dört köşeli, karış karış yar döşeli.

TLC : Türkiye'de Avukatlık Zor - Sezon 2

open.spotify.com/track/4a0tbf0n…

Bugün korkunç bir düş gördüm. Gül bülbülün aynısıydı.

'Gözlerin, bu gece çok uzaktan geçen bir gemi.'

'Şimdi sigara yüz elli bin. Demek ki on beş lira, otuz iki milyonsa yüz elli bin kaç para? İçler dışlar çarp bakalım.'