Bazı şarkılar çok güzel anlamlıdır. '' İki gözüm seneler geçiyor.''

Sezai Karakoç ona "Senin bir öykün için bütün şiirlerimi yakarım" Demişti.

Yağmurdan sonra toprağın bu kadar güzel kokmasının sebebi sevdiklerimizi aldığı için mi ?

Bazı çiçek her toprakta yetişmez.

Kendimden bile yorgunum. Kurduğun düşlerin de acı hatırası. Saklanmak isteyen acı gerçekler. Yorgunum kendimde de yorgunum.

Her şeyin acısı illaki bir gün geçiyor ama dönüp baktığımda o yaşadığım acı hiç bir zaman aklımdan çıkmıyor.

Acı verecek kadar güzelsin

El olduk efendim Velhasıl ziyan olduk Ziyadesiyle…

Onu görünce çok şey hissettim. Çoğu insana çok şey anlattım ama bazı insanlarda kalanlardan sadece bir tanesiyim.

İçinden çıkanda sensin İçinden cikaranda Atanda sensin Yeni doğanda Kabuğun değişti diye yok oldun sanma Tüm ettiklerimi bıraktım sanma Hepsiyle birlikte yeniden sensin.

Ne ölüp toprak altına girebildik, ne de nefes alıp yaşayabildik. En kötüsü de anlamadan bir durumu karara varabildik.

İnsanın içi çürüdüğü zaman neden öldüğünü anlamamış.

Sağım yalan solum yalan. Döndüm baktım Dünya yalan.

Küçümsenen her şey için gün gelir büyük bedeller ödersin.

Ateş yakabileceği her şeyi yakana dek yanar, ancak o zaman söner.

“Bazen çok karanlık bir yerdeyken gömüldüğünü sanarsın aslında sen ekildin.”

"Havalar soğuduğunda insan gölge veren ağaçları unutur."

Cehenneme dönen dünyada bir gülümsemesi Cennete götürürdü.

Değişmedim, ilk günkü gibi bil beni.