İran-İsrail savaşı çıktı diye mi artık bana yazmıyorsun?

Arkadaşlar nasılsınız? Ne var ne yok?

Aldık. İspanyol İç Savaşı’na dair her şey kalitelidir.

Ciğer sevmek, kalitedendir.

Türkiye, Doğu Bloğunda yer alsaydı, Sovyetler çökmezdi.

Yeme, içme, barınma, sağlık ve eğitim kamu hizmeti olmalı. Hiç mi insanlığınız kalmadı, karanlıkta mı büyüdünüz de aksini savunabiliyorsunuz?

Hiç kimse rastgele veya kazara kaliteli veya erdemli bir hayat yaşayamaz. Bunun için kendisinin gayret etmesi lazım.

Güzel hava, güzel yemek, Fransız literatürü, arkadaşlarla gezme tozma ve klasikler üzerine konuşma, kitap okuma, not alma, defter tutma, estetik kaygısı olma, ironi, vs vs. Bunların hepsi kaliteli bir hayat belirtisi.

Rastgele cevap verdiğine o kadar eminim ki.

İnsanlar nasıl utanmadan veya gülmeden burçlardan bahsediyorlar, hâlâ anlayabilmiş değilim.

Gece yazılan tweetlerden sorumlu değiliz. Belirli bir melankolinin eseridir hepsi.

Gel birlikte İstanbul’u gezelim, sana Fransızca öğreteyim, birlikte Voltaire, Rousseau, Diderot okuyup Molière piyesleri izleyelim deseydim, gelir miydin?

İlk date’te Condillac’tan bahsettim diye mi artık bana yazmıyorsun?

Aydınlanma döneminde Paris’te yaşayıp filozoflarla yetiştikten sonra Fransız İhtilali’nde vekil seçilip krallığın kaldırılmasına ve XVI. Louis’nin idamına oy kullandıktan sonra, Vendée’ye gerici isyanı bastırmaya gönderilen bir vekil olmadığımız için hayıflandığımız bir gece.

Je n’ai le cœur à rien.

Peki zenginlere zenginliği Noel baba mı getiriyor amk? Sömürdükleri insanların emekleriyle oluşmuyor mu zenginlikleri? Fakire gelince para yok, ama zengine gelince var ve bunda hiçbir sıkıntı yok, ama tersinde var.